Tarihi Odunpazarı Evleri bölgesinde, belirlenen takvime göre haftanın bir günü kurulan atölyeye konuk olan sanatçılar, resimlerini sergilemenin yanı sıra ziyaretçilerle bir araya gelerek eserlerini ve kültürlerini sanat yoluyla paylaşıyor.

Sanatçılar, geçen ay başlatılan proje kapsamında atölyede çalışmalarını yürüterek sanatseverleri sürece dahil ediyor.

Her hafta farklı bir sanatçının yer aldığı etkinlik, mahalle sakinlerinin yanı sıra yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Ziyaretçiler, atölyede çalışan sanatçılarla resim yapabiliyor.
Faslı ressam Jamila Kır da ana temasını "Tarihte rol oynayan kadınlar" olarak belirlediği 50 eserini ziyaretçilerin beğenisine sundu.

Ülkesinde bilgisayar mühendisliği alanında üniversiteyi tamamlayan, 15 yıldır Türk eşiyle Türkiye'de yaşayan Kır, ressamlıkta eğitim almadan kendini geliştirdi.

Tablolarında ilk Türk kadın jet pilotu Leman Bozkurt, ilk Türk kadın savaş pilotu Sabiha Gökçen gibi isimleri resmeden Kır, Türkiye'de beğendiği mimari yapıların yer aldığı kartları da sergiliyor.

"Dönerci, taş fırın gibi mekanları resmettim"

Akrilik ve sulu boyayla eserlerini yapan Jamila Kır,  "Sanat Köşesi"nin sanatı toplumla buluşturma konusunda önemli bir işlevi yerine getirdiğini söyledi.

Ziyaretçilerle Türkçe iletişim kurmaya çalıştığını belirten Kır, "Faslı olduğumu başta anlamıyorlar. İlk söyledikleri şey 'Gerçekten çok güzel, çok hoş.' gibi şeyler oluyor. Sonrasında onlara hangi boyayı, hangi tekniği kullandığımı anlatmaya çalışıyorum. Sulu boya çalışmalarımı da gösteriyorum. Güzel bir etkileşim oluyor." dedi.

Eskişehir'in sanatla iç içe olduğunu vurgulayan Kır, şehrin bu atmosferinden yararlanmaya çalıştığını dile getirdi.

Çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Kır, şunları kaydetti:

"Tablolarımda Türkiye ve Fas'a özgü olmak üzere iki farklı unsuru sergiliyorum. Türkiye'de çok güzel ve kendine has bir mimari var. Yapılardaki pencereler, kapılar herhangi bir Türk vatandaşı için normal olabilir ancak ben bu mimariye rastladığımda onun Türkiye'ye ait olduğunu anlıyorum. Bu şekilde başladı. Çizdiğim şeyler de özellikle buraya has şeyler. Dönerci, taş fırın gibi mekanları resmettim. Eserlerime 'Amazigh' gibi Fas kültüründen bir şeyler de katmaya çalışıyorum. Amazigh dili çok önceden gelen, firavunların kullandığına benzeyen eski bir dil. Belli sembolleri var ve her sembolün belli bir anlamı var. Tablolarımda onları kullanmaya çalışıyorum."

Sanatı görmek, sanatçıyla tanışmak toplum üzerinde güzel bir etki yaratıyor"

Sanat galerisinin kurucu yöneticisi Özlem Kanat ise sanatı mekanlardan çıkararak ulaşılabilir hale getirmenin etkinliğin temel amacı olduğunu anlattı.

"Sanat Köşesi"nin beğenildiğini ifade eden Kanat, "Sanatı görmek, sanatçıyla tanışmak toplum üzerinde güzel bir etki yaratıyor. Ziyaretçilerin sadece izlemek için değil aktif katılımcı olarak dahil olmaları, üretmeleri çok önemli. Toplumun tüketime yöneldiği bir dönemde üretmeye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Eğer üretirsek sürdürülebilirlikten, sanatın toplum içerisinde iyi seviyeye yükseldiği bir noktaya geleceğimizi düşünüyorum." diye konuştu.

Kanat, etkinliğin sanata dair bilgisi olmayan, galerilerden uzakta kalmış insanlar için ilk buluşma anlamını da taşıdığını belirtti.

Sanatın dönüştüren ve iyileştiren yapısına işaret eden Kanat, turistlerin yoğun bulunduğu Tarihi Odunpazarı Evleri bölgesinin sanatla buluşmasının çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.
 

Kaynak: Anadolu Ajansı