Elazığ, Doğu Anadolu'nun manevi kalbi, nehirleri, ovaları ve yaylaları ile adeta bir doğa harikasıdır. Bölgeye ilk kimlerin yerleştiği bilinmemekte olup, eldeki verilere göre yerleşimin oldukça eski olduğu düşünülmektedir. Doğusunda Bingöl, kuzeyinde Tunceli, batısında ve güneyinde ise Malatya ve Diyarbakır illeri ile komşu olan Elazığ, coğrafi konumu itibariyle doğusundan, batısından ve güneyinden, Güneydoğu Torosların batı uzantıları ile çevrilmiştir.
Yukarı Fırat bölümünde yer alan ve tarihi yapıları ve doğal güzellikleri ile öne çıkan Elazığ, Doğu Anadolu'nun dördüncü büyük ili ve bölgenin en gelişmiş şehirlerinden biri olma özelliği taşımaktadır. Elazığ ayrıca, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken bir destinasyondur. Ancak illerindeki farklı nedenlerden dolayı diğer illerden gelen vatandaşları da ağırlamakta ve kalıcı bir yaşam kurmalarına olanak sağlamaktadır. Bu durum da doğal olarak Elazığ'ın demografisini çeşitlendiriyor.
Evet, tahmin ettiğiniz gibi Elazığ'a komşu olan Bingöl, Elazığlılardan sonra bu şehirde en kalabalık çoğunluğu oluşturuyor. Yani Elazığ'da başka bir ilin vatandaşları arasında en çok Bingöllüler bulunuyor. Elazığ, bu durumda tarihi ve kültürel zenginliklerinin yanında, farklı illerden gelen vatandaşlarını kucaklayarak, anlamlı ve çeşitli bir demografik yapının oluşmasına yardımcı oluyor. Bu durum, Elazığ'ın kültürel dokusunu sadece daha renkli yapmakla kalmıyor, aynı zamanda insanları bir araya getirerek, ülkemizin birlik ve beraberliğini de güçlendiriyor.