Çankırı, İç Anadolu'nun tarihi bir değeri ve önemi olan bir şehir olduğu kadar Türkiye'nin genel tarihi ile de iç içedir. Milattan öncesi dönemlere kadar uzanan geçmişiyle Çankırı, zamanında Bizanslılar tarafından bir sürgün yeri, Emeviler döneminde ise birkaç kez saldırılara uğrayan bir şehir olarak bilinir.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Anadolu Eyaleti'ne bağlı bir livanın merkezi olan Çankırı, Cumhuriyet ilan edilmeden önce Kastamonu iline bağlı bir sancak merkeziydi. Kurtuluş Savaşı esnasında İstanbul'dan Ankara'ya yapılan malzeme ve asker nakli sürecinde önemli bir rol üstlenmiştir ve Cumhuriyet döneminde de il merkezi statüsünü kazanmıştır.
Çankırı, Kızılırmak'ın kolları olan Acıçay ve Tatlıçay'ın birleştiği bir lokasyonda konumlanmıştır. Tarih içinde bir kale kenti olarak var olmuş Çankırı, sonraları kaleye sırtını dayayarak güneye doğru genişlemiştir. Günümüzde ise Tatlıçay'ın her iki tarafına yayılmış bir durumdadır. Kale eteklerindeki dar sokaklı mahalleler şehrin çekirdeğini oluştururken, kentin yeni bölümleri modern bir görüntü sunmaktadır.
Tarihi ve doğal güzelliklerle dolu bir şehir olan Çankırı'nın nüfusu da oldukça çeşitlidir. Şehirde en büyük nüfusu tabii ki Çankırı'nın yerlisi olan insanlar oluşturuyor. Peki, Çankırı'nın yerlilerinden sonra hangi ilin insanları daha çok var? Bu sorunun cevabı sizi şaşırtacak: Ankaralılar. Çankırı'da yer alan ikinci en büyük nüfusu Ankaralılar oluşturuyor. Belki de başkentin yoğun ve yorucu hayatından uzaklaşmak isteyen Ankaralılar, daha sakin ve doğal güzelliklere sahip bir il arayışında bulunurken, ilk tercihlerinin Çankırı olduğunu söyleyebiliriz.