Eskişehir’deki günlük vaka sayıları günbegün düşüyor…

Bu konuyu dünkü köşe yazımızda ‘Vaka Sayılarında İnanılmaz Düşüş’ başlığıyla ele almıştık. Öyle ki Eskişehir’de yaklaşık bir ay önce 900’lü rakamlara dayanmış olan ‘günlük vaka sayısı’ şimdilerde 100 rakamının altına gerilemiş durumda.

Kademeli normalleşme sürecine girdiğimiz ilk bir haftayı geride bırakırken vaka sayılarındaki böylesi bir düşüş gerçekten büyük bir başarı.

Bir o kadar da umut verici…

Geçtiğimiz hafta BioNTech firması ile yapılan 90 milyon dozluk aşı anlaşmasını da göz önüne aldığımızda salgının Sonbahar aylarında hayatımızdan çıkması büyük bir olasılık.

Ne var ki bu güzel gelişmelerin yanı sıra ‘Allah akıl fikir versin’ dedirten gelişmeler de yaşanmıyor değil.

Ya da Abdullah Gül’ün Gezi Parkı olayları sırasında ortalık yangın yeriyken attığı mesajda dediği gibi ‘insan gerçekten hayret ediyor’ efendim.

Yine neye celallendin bay çokbilmiş dediğinizi duyar gibiyim. O halde hemen söyleyelim efendim.

Şu an aşılama çalışmalarının büyük bir hızla ilerlediği malumunuz. Kaldı ki Eskişehir aşılama konusunda başı çeken illerden bir tanesi. Bu noktada İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Uğur Bilge ve ekibi inanılmaz bir başarıya imza attılar.

 Gece demediler, Gündüz demediler…

Lakin tüm bu güzel gelişme ve fedakarlıklara rağmen akıllara durgunluk veren bir konu var: “Eskişehir’de, aşı olma hakkı tanınmış ya da bu konuda sırası gelmiş olan kesimin yüzde 30’a yakını aşı randevularını almadılar ve aşı olmadılar efendim.”

Bununla birlikte aşı sırası geldiği halde yaptırmayanların, sadece kendilerini değil tüm vatandaşları ateşe attıkları bir gerçek.

Üstelik diledikleri aşıyı seçme şansına sahip oldukları halde.

İster  BioNTech, ister Sinovac. Her iki aşı da mevcut efendim.

Ne var ki önemli bir kesimin aşıdan imtina ettiğine ya da aşı olmayı geciktirdiğine şahit oluyoruz.

O zaman bize de sormak düşer efendim:

‘Sürecin başlarında Ak Parti Belediye Meclis Üyesi ve Eskişehir Gençlik Kolları Eski Başkanı avukat Fatih Özata aşı olduğunu açıkladığında neden kıyameti kopardınız efendim?’

Cevap yok…

Aşıdan imtina edilmesi hususunda akılları farklı komplo teorileriyle dolu olanları da unutmamak lazım.

Konuştuğum bir seyyar simitçinin bile aklında bu komplo teorileri var.

Neymiş efendim aşı sonucunda Bill Gates insanlara ‘chip’ takıyormuş…

Arkadaş adam ne yapsın seni. Onlar deve idrarının faydalarını tartışmak yerine Mars’ta koloni kuruyorlar şu an.

Söylenecek çok şey var lakin ünlü komedyen Cem Yılmaz’ın bir tepsini alıntılayarak kapatalım bu konuyu:

“Küçük adamın büyük resmi görme merakı bu çağın en büyük hastalığı bence…”

Katılmamak elde değil…

Ne diyelim?

Allah bazılarına akıl fikir, İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Uğur Bilge ve ekibine ise sabır versin diyelim…

Bendeniz yarın yine buradayım.

Beklerim efendim…

*****

FUAT BEY İŞİNE GELENİ Mİ DUYUYOR?..

Anadolu Üniversitesi tarafından“COVID-19 Pandemisinde Çocukların Sesi” konulu bir araştırma gerçekleştirildi.

 “COVID-19 Pandemisinde Çocukların Sesi” araştırması sonucunda elde edilen bulgular Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal’ın da katıldığı çevrim içi yayında duyuruldu.

Bu noktada bütün samimiyetimle söylüyorum ki gerçekten önemli bir çalışma. Emeği geçenleri kutluyorum. Ne var ki açıklamayı yapan Rektör Fuat Erdal’ın samimiyeti konusunda şüpheliyim.

Çevrim içi yayında görüşlerini dile getiren Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal şunları söyledi:
“Pandemi sürecinde çocukların ne düşündüğü genellikle göz ardı edildi ve onların adına birçok karar yetişkinler tarafından verildi. Çocuklarımızın sesini duyurmak ve onların duygu ve görüşlerini öğrenebilmek adına yapılan bu çalışmanın çok faydalı olacağını düşünüyorum. Sonuç olarak ben de izleyiciler gibi çocuklarımızdan gelen yanıtların yayınlanmasını ve üzerinde konuşulmasını merakla bekliyorum.”

Yukarıdaki açıklamaların sahibi olan Fuat Erdal yapılan bu çalışmayla ‘çocuklarımızın sesini duymayı, sizlere de duyurmayı amaçladık’ diyor.

Fuat bey ne de duyarlıymış efendim…

Ne var ki aynı duyarlılığı küçük esnafa göstermediğini bu köşede defaatle dile getirmiştik.

Anadolu Üniversitesi’nin, kiracısı olan küçük esnafa dayatmayla kira sözleşmesi imzalattığını bilmeyen yok sanırım.

Üstelik pandemi döneminde…

Eskişehir’li küçük esnafın faryatlarına kulaklarına kapayan Fuat Bey ‘çocuklarımızın sesini duymayı, sizlere de duyurmayı amaçladık’ açıklamasında bulunuyor.

Bak sen Allah’ın işine…

Rahmetli dedem geldi aklıma.

Nur içinde yatsın lakin işine geleni duyar gelmeyeni asla duymazdı…

Sanırım bizim Fuat Bey’in ki de o hesap efendim…