Milletvekili Nebi Hatipoğlu’nun, AK Parti’nin Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olması gündemde ilk sırada yerini aldı…

Hemen herkes bu konuya odaklanırken; Hatipoğlu’nun muhtemel takiplerinden biri olan Yılmaz Büyükerşen’in cuma günü yaptığı açıklamalar, kamuoyunda beklenen karşılığı bulamadı…

                                                            ***

Sözcü’den Saygı Öztürk’ün, “Hakkınızda anket yapılıyor. Bunu nasıl karşılıyorsunuz?” sorusuna karşısında, Büyükerşen oldukça kritik bir yanıt verdi:

 “Herhalde üzüldüğümü zannediyorlar. Ama üzülmüyorum, yalnızca kırılıyorum. Şimdiye kadar hiç yaşamadığım siyasi atmosferdeyim. Böyle ne yapacağımı, neye kulak vereceğimi bilemiyorum. Anketi kim yapıyor, kimlere yapıyor, kimler cevaplıyor? Denenmiş bir insanın değeri nasıl böyle anketler yapılır şaşırıyorum. Yeni bir insan olsa fikirleri nedir diye anket yaparsın.”

                                                              ***

Evet efendim; Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in açıklaması bu şekilde.

Gerçek şu ki ifadelerinde haklı olduğu kadar haksız olduğu taraflar da var.

Büyükerşen’in, anket konusundaki tepkisinde sonuna kadar haklı olduğu bir gerçek.

24 yıldır Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görev yapan bir siyasetçiyle ilgili anket yapılması mantık dışı bir durum.

Siyasi rüştünü ispat etmiş bu gibi isimlerle ilgili en güzel kamuoyu araştırması seçimlerdir.

Büyükerşen de bu konudaki başarısını, üst üste kazandığı beş seçimle fazlasıyla ispat etmiştir.

                                                             ***

Büyükerşen’in haksız olduğu konuya gelirsek:

Kişinin geçmiş seçimleri kazanması, aday gösterilmesi için gerekli tek kriter değildir.

Kişinin partinin üst yöneticileriyle olan senkronizasyonu, partinin gelecekteki eylem planıyla örtüşüp örtüşmediği, ilçe belediye başkanlarıyla olan uyumu ve daha pek çok konuyu da göz önüne almak gerekir.

Büyük hedefler için bazen farklı bir adayla seçime girmek ve kaybetmeyi de göz önüne almak gerekir.

                                                        ***

Evet efendim…

Son olarak bir konuya daha değinmekte fayda var.

Büyükerşen’in,  ‘şimdiye kadar hiç yaşamadığım siyasi atmosferdeyim. Böyle ne yapacağımı, neye kulak vereceğimi bilemiyorum’ ifadesi de kararsızlığının açık bir göstergesi.

Gerçek şu ki Büyükerşen’in Eskişehir sevgisi tartışılamaz.

Bu suretle Büyükerşen son kararını vermeden önce iyice düşünmeli.

Haddızatında; yeri geldiğinde sevginin fedakarlık gerektirebileceğini de göz ardı etmemeli.

Yorum sizlerin.

Bendeniz yarın yine buradayım.

Beklerim efendim…

GÜNÜN SÖZÜ:

Kopuşlar acı veriyorsa, bağlar hakiki demektir.

-        Byung-Chul Han