Eskişehir Lokantacılar Odası Başkanı Bahar Bilen, esnafın ekonomik sıkıntılarının her geçen gün arttığını ifade ederek, gelinen noktada pek çok esnafın banka hesaplarının takibe düştüğünü ve bu durumun kişileri bunalıma sürüklediğini belirtti.

(İlgili açıklamanın tam metnini, Şehir Gazetesi’nde okuyabilirsiniz.)

                                                            ***

Peki durum gerçekten Bahar Bilen’in söylediği kadar vahim mi?

Açıkçası söylediklerinin eksiği var, fazlası yok.

Esnaftan emekliye, çalışanlardan sanayicilere kadar hemen herkesin, ekonomik sıkıntıları iliklerine kadar hissettiği bir dönemden geçiyoruz.

                                                               ***

Ve üzülerek söylemeliyim ki bu daha başlangıç efendim.

Bu suretle ekonominin, üç beş ay içerisinde toparlanacağını düşünenler varsa boş yere hayal kurmasınlar.

Türkiye’deki mevcut ekonomik sistemle; değil üç beş ay, üç beş yıl da geçse pek bir şey değişmez.

                                                           ***

Piyasalarda belki geçici de olsa meltem rüzgarları esebilir.

Gerek ürün ve hizmetlere talebin azalması gerekse baz etkisiyle, enflasyonda bir miktar düşüş olabilir.

Velakin bu da kimseyi yanıltmasın.

Yaşanacak ekonomik buhrana karşı, herkes şimdiden önlemini almaya başlasın.

                                                             ***

Peki neyi yanlış yapıyoruz?

Sıkı para politikasındaki hatalar ile parasal emisyon ve parasal sterilizasyon konusundaki yanlışlar gibi teknik konulara girmeye hiç gerek yok.

Mevcut ekonomik sistem ve bu sistemde bütçeye kaynak arayışı, ilkokul kitaplarında yer bulabilecek bir ‘havuz problemini’ anımsatıyor.

Şöyle ki; bir havuzu doldurmak için yukarıda iki musluk, boşaltmak için ise aşağıda dört musluk var.

Bu muslukların hepsi birden açılırsa bu havuz kaç saatte dolar?

Takdir edeceğiniz üzere, o havuz hiçbir zaman dolmaz efendim.

                                                         ***

Başka bir ifadeyle siz istediğiniz kadar vergileri artırın ya da yeni vergiler yaratın; yapılan bu iş, kişi ve kuruluşları yoksullaştırmaktan başka bir işe yaramaz.

Hani havuzun altındaki o musluklar var ya işte esas önemli olan onlar.

Alttaki bu musluklar açık olduğu sürece, haddızatında kamu tasarruf etmedikçe ve kaynakları doğru yerlere kullanmadığı sürece ekonomi asla düzelmez.

En nihayetinde; Ankara küçülmeden Türkiye büyüyemez…

Yorum sizlerin…

Bendeniz yarın yine buradayım.

Beklerim efendim…

Bahar Bilen Foto

GÜNÜN SÖZÜ:

Dünyada gerçeği konuşmak kadar zor, yalakalık yapmak kadar kolay bir şey yoktur.

-        Dostoyevski