AK Parti kulisleri şimdilerde oldukça önemli bir iddia ile çalkalanıyor.
Odunpazarı İlçe Başkanı Ümit Sezer ile Tepebaşı İlçe Başkanı Emre Aydın’ın istifanın eşiğinde olduğu ve bu konuda Genel Merkez Teşkilat Başkan Yardımcısı Mustafa Köse ile görüştükleri belirtiliyor.
***
Sürecin bu noktaya gelmesinde ise iki gerekçe öne sürülüyor.
Parti il binası yerine faaliyetlerini kendi hizmet binalarında gerçekleştiren her iki ilçe başkanlığının giderlerinin, partinin Eskişehir kurmayları tarafından en başta söz verildiği halde karşılanmayacağının belirtildiği ve aylık yüz bin lirayı bulduğu belirtilen giderler karşısında yine aynı kurmaylar tarafından ‘kendi başınızın çaresine bakın’ dendiği ifade ediliyor.
Bunun yanı sıra her iki ilçe başkanının, İl Başkanı Gürhan Albayrak ile hemen her konuda görüş ayrılığı yaşadıkları ve iletişimlerinin durma noktasına geldiği de kulağımıza gelen bilgiler arasında.
Öyle ki İl Başkanı Gürhan Albayrak’ın, Sezer ve Aydın’a kendisini doğrudan telefonla aramamalarını söylediği ve bu konuda ilçe başkanlarını parti teşkilatından bir isme yönlendirdiği belirtiliyor.
***
Evet efendim; son gelişmeler bu şekilde.
Peki her iki ilçe başkanı aynı anda hatta teşkilatları ile birlikte istifa ederse ne olur?
Fazla düşünmeye gerek yok efendim; parti içerisinde en az 10 büyüklüğünde deprem olur.
AK Parti’nin Eskişehir’deki tüm dinamikleri yerinden oynar.
Milletvekilinden İl başkanına kadar hemen herkes de bu durumdan nasibini fazlasıyla alır.
***
Peki bu noktada görev kime düşüyor?
Partinin Eskişehir Milletvekilleri Fatih Dönmez, Ayşen Gürcan ve Nebi Hatipoğlu’nun süratle harekete geçmesi gerekiyor.
Kulisler bu iddialarla çalkalanırken, olan biteni izlemekle yetinmek, çok da doğru bir yaklaşım olmasa gerek.
***
Ve son olarak efendim; şu sözlerimiz de birilerinin kulağına küpe olsun.
Bir siyasi partinin; bir şehirde milletvekili olmayabilir…
Belediye başkanı ve meclis üyeleri de olmayabilir.
Bunların hepsi tolere edilebilir.
Velakin teşkilat öyle mi?
Teşkilat varsa siz varsınız, yoksa siz de yoksunuz!
Yorum sizlerin…
Bendeniz yarın yine buradayım.
Beklerim efendim…
GÜZEL SÖZ:
Kendi planlarımızı yapıyorduk ama kaderin de planları olduğunu unutmuştuk.
Dostoyevski
