Bir kurban bayramını daha geride bıraktık.

Kurban konusunda, geçtiğimiz yıl yine bu köşede değinmiş olduğum bir husus vardı.

Birincisi kurbanlık hayvanların, hayvan vasfı taşıyıp taşımadığı hususu.

Eskişehir özelinde bir tespitimi çok net bir şekilde söyleyebilirim: ‘Kesilen büyükbaş hayvanların yarıya yakını kurbanlık hayvan şartlarını sağlamıyor.’

Bu noktada sesini yükseltmek isteyenler varsa hiç tavsiye etmem.

Eğriye eğri, doğruya doğru.

Bu noktada kurbanlık hayvanların satış döneminde Tarım İl Müdürlüğü ve belediyelerce son derece titiz denetimlerin yapılması şart.

Öyle 2 tane işletmenin kapısından geçmekten bahsetmiyorum.

Halihazırdaki tüm teknik personel ile tek tek bütün hayvanların kurbanlık vasıflarını taşıyıp taşımadığı kontrol edilmelidir.

Bahsetmiş olduğum sorun elbette sadece Eskişehir’e özgü bir husus değil. Ne var ki bu durum bir mazeret olamaz.

Şimdi gelelim 2. Hususa.

‘Kurban kesimi ve beraberinde getirdiği ekonominin yüzde 90’ı kayıt dışı efendim.’

Eskişehir’de bir Kurban Bayramında sadece büyükbaş hayvanlardan devletin uğradığı vergi kaybı 165 milyon liradan aşağı değil.

Eski parasal ifadeyle 165 trilyon efendim.

Konunun muhatapları yok canım bu rakamı da nereden çıkardın diye düşünüyor olabilirler.

‘Rakama inanmıyorlarsa defteri kalemi alıp yanıma gelsinler.’

Kurbanlık hayvanların önemli bir kısmının kurban vasfını taşımaması ve konuyla ilgili olarak yaşanan vergi kaybı gerçekten önemli konular.

Ne var ki tek sorunlar bunlar da değil.

Kurban atıkların çevreye verdiği zarardan tutun, hizmet veren kişilerin yaşadığı iş kazalarına daha pek çok sorun mevcut.

Eee biz de sorun biter mi?

Yetkililer görevlerini yapmadıkları için elbette bitmez efendim.

Ne diyelim?

Deveye sormuşlar boynun neden eğri misali...

Bendeniz Pazartesi günü yine buradayım.

Beklerim efendim…