İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu şantiye şefliği ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Değerlendirmeler sonrasında yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi.

“Şantiye şefinin önemli görevleri bulunmaktadır bunlardan ilki yapının fen ve tekniğe, ruhsat ve projesine uygun olarak inşa edilmesi ikincisi inşaatın iş ve işlemlerinin planlanması, sevk ve idaresi, üçüncüsü iş güvenliğinin sağlanması işçi sağlığının gözetilmesidir.

Açıkça görüldüğü gibi, topraklarının yüzde 93’ü aktif deprem kuşağı üzerinde bulunan Türkiye’de, güvenli yapı üretimi ve deprem nedeniyle oluşacak zararların asgariye indirilebilmesi için şantiye şefliği anahtar konumunda yer almaktadır. Deprem hasarlarının çok büyük bir kısmı inşaat hatalarından kaynaklanmaktadır. Bilinçsizlik veya liyakatsizlik doğa olaylarını felakete dönüştürmekte, toplumda onarılması zor yaralar açmaktadır.

Ayrıca Şantiye Şefliğinin kamuoyunu yakından ilgilendiren bir başka kilit rolü, şantiye alanında işçi sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasıyla ilgilidir.

Ne acıdır ki ülkemiz yıllardır işçi ölümlerinde Avrupa birinciliğini ve dünya üçüncülüğünü bırakmamaktadır. Bu işçi ölümlerinin büyük çoğunluğunun inşaat sektöründe yaşandığı herkesin malumudur. Dolayısıyla, iş kazalarına karşı alınacak önlemlerde müteahhitlerin sorumluluklarını yerine getirmesinin yanı sıra, şantiye şefliğinin yetkin kişilerce ve tam zamanlı yürütülmesi hayati önemdedir.

Yapı üretim sürecinde bu denli önemli bir görev olan şantiye şefliği, gerek mevzuatta yer alan, gerekse uygulamada yaşanan eksiklikler ve yanlışlıklar nedeniyle çözümün değil sorunun bir parçası haline getirilmiş, ivedilikle çözüm bekleyen bir alandır.

Şantiye şefinin, taşıdığı sorumluluk ve şantiye alanında yüklendiği görevin kapsamı dikkate alındığında şantiyeden hiç ayrılmaması gereken bir görev olması gerekir. Bir mühendisin mevzuatta izin verildiği gibi, 30.000 m2`ye kadar 5 ayrı işin şantiye şefliğini yapma şansı yoktur. Üstelik ilgili mevzuata göre, yapım işinin tek ruhsata bağlı veya toplu yapı niteliğinde olması halinde yapı inşaat alanı sınırı uygulanmamaktadır. Bu koşullarda, nitelikli bir yapım hizmeti sunmak olanaksız hale gelmiştir, gelmektedir.”

Editör: Haber Merkezi