Cumhuriyet Halk Partisi’nde kongre sonuçları resmiyet kazandı.

Yönetim kurulu, disiplin kurulu üyeleri ve kurultay delegeleri kesinleşmiş durumda…

Kesinleşen sonuçlara göre kazandığı halde kaybedenler var.

Birisi Eren Salman Demir…

Yönetim kurulu üyeliği seçimlerinde 234 oy aldı.

Ancak yönetim dışı kaldı.

Nedeni de “cinsiyet kotası”…

Yaprak Eryılmaz 178 oy alarak il yönetim kurulu üyesi oldu.

Disiplin kurulu üyeliğinde de “kota kurbanı” olan iki isim var.

Birisi Halim İmamoğlu…

223 oy almasına karşın “cinsiyet kotası” nedeniyle kurul üyesi olamadı.

Yerine gelen isim Duygu Doğandor…

Aldığı oy da 167…

Selahattin Kurtuluş da 269 oy almasına karşın kurulda yer alamadı.

Nedeni de “gençlik kotası”…

Yerine gelen isim Rıza Baysal…

Aldığı oy da 166…

Kurultay delegeliği seçimlerinde de “kota kurbanı” olan bir isim var.

O da Sivrihisar İlçe Başkanı Ahmet Çakır…

268 oy almasına karşın kurultay delegesi olamadı.

Onun yerine gelen isim Sevgi Akmen…

168 oy almasına karşın “cinsiyet kotası” sayesinde kurultay delegesi oldu.

Kota olunca böyle oluyor işte…

Çok oy alan değil de az oy alan seçilebiliyor.

FATURA KURT’A ÇIKATILABİLİR Mİ?

Cumhuriyet Halk Partisi kongresinde aday oldukları halde seçilemeyen isim sayısı oldukça fazla…

Kurultay delegeliğine seçilemeyeler arasında dikkat çeken 3 isim var.

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Tepebaşı İçe Başkanı Atilay Dalgıç ve İl Başkanı adayı A.Kadir Adar…

Ahmet Ataç 233 oy alırken Atilay Dalgıç 195, A.Kadir Adar da 175 oy alabildi.

Ahmet Ataç’ın seçilemeyişi üzerine değerlendirmeler yapılıyor.

“Etik değil” diyenler var.

“Sorumlu” olarak gösterilen de Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve ekibi…

“Delegelerin oy vermemesini sağladılar” deniliyor.

Tut ki, denildiği gibi olsun…

Daha açık bir anlatımla da Kazım Kurt ve ekibi “delegelerin Ahmet Ataç’a oy vermemesini istemiş” olsun…

Öyle olsa bile Ahmet Ataç’ın seçilememesinin faturasını Kazım Kurt ve ekibine çıkartmak doğru olur mu?

Delege tablosuna bakınca verilecek yanıt belli…

Doğru olmaz…

Tepebaşı İlçesi’nin il delege sayısı 239…

A.Kadir Adar’ı destekleyenler arasında 3 doğal delege var.

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile milletvekilleri Jale Nur Süllü ve Utku Çakırözer…

Onlar eklendiğinde delege sayısı oluyor 242…

Doğalında “Kazım Kurt ve ekibinin etkisi altında oldukları” söylenemez…

Dış ilçelerden gelen delegelerin sayısı da belli…

70 delege ile temsil edildiler.

Onlar için de “Kazım Kurt ve ekibinin kontrolünde” denilemez…

Onlar da eklendiğinde “Kazım Kurt ve ekibinin kontrolü dışında” kalan delegelerin toplam sayısı 312’ye yükseliyor.

“Kazım Kurt ve ekibinin kontrolü dışında” olan delegeler için “Ahmet Ataç’ın oy potansiyeli” demek yanlış olmaz…

312 oy potansiyeli varken alınan oy sayısı 233…

Tepebaşı İlçesi delegelerinin sayısı kadar bile değil…

Tepebaşı İlçesi delegelerini yazanlar bellidir.

Kimlerin yazdığını bilemiyoruz ama Kazım Kurt ve ekibi tarafından yazılmadıkları kesin…

Şimdi Tepebaşı İlçesi tarafından belirlenen delegeler arasında bile Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a oy vermeyen varsa (ki oldukları kesin), kurultay delegesi seçilemeyişin faturası Kazım Kurt ve ekibine çıkartılabilir mi?

Elbette ki hayır…

Kongrenin kaybedenleri, kaybedişin faturasını rakiplerine çıkartmak yerine kendi ekiplerine baksalar, doğalında var olan oy potansiyelinin çok altında oy almalarının nedenini araştırsalar, “biz nerede yanlış yaptık” diye düşünseler daha doğru bir iş yapmış olurlar.