cBüyükşehir Belediyesi bünyesinde oluşturulmuş çok sayıda şirket var.
Kamuoyunda ‘’B.İ.T’’ olarak tanımlanıyorlar.
Aralarında ‘’kar’’ eden yok…
‘’Sermaye artırımı’’ adı altında sürekli ‘’para aktarımı’’ yapılıyor.
‘’Belediyenin sırtında kambur’’ olarak nitelendirilebilecek olan bu şirketlerin varlıkları tartışmalı…
Tartışmalı olan yalnızca varlıkları değil…
Gerek Büyükşehir Belediyesi ile ilişkileri, gerek işlerindeki abartılı maliyet kalemleri, gerekse de denetimleri sürekli tartışma konusu oluyor.
Tartışmalar ile birlikte ortaya atılan iddialar da oldukça fazla…
İddialar, 2010 yılında ‘’suç duyurusu’’ konusu yapılarak yargıya taşındı.
Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan soruşturma 3 yıl kadar sürdü.
Sonunda, 2013 yılında 19 ayrı dava açıldı.
1’nci ve 2’nci Ağır Ceza Mahkemelerinde açılan davalar zamanla birleştirilerek tek davaya dönüştürüldü.
Yargılananlar Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve Büyükşehir Belediyesi’nde görev yapan bürokratlar.
Haklarında yöneltilen suçlama ‘’ihaleye fesat karıştırma, emdin ifasına fesat karıştırma, evrakta sahtecili ve görevi kötüye kullanma…’’
Oldukça ağır suçlamalar.
Dava sürecinde tartışmalar yaşandı.
Son duruşma da baya tartışılacak türden oldu.
Karar olarak da ‘’beraat’’ çıktı.
Tartışmalı duruşmada alınan karar Yargıtay’a taşındı.
Uzunca bir süre orada bekledi.
‘’Kararın bozulacağı’’ ileri sürüldü.
Arada bir ‘’Eskişehir’de verilen karar Ankara’da Yargıtay tarafından bozuldu’’ haberleri de yayıldı.
‘’Bugün yarın gelir’’ denildi.
Denilen olmayınca ‘’sümen altında bekletiliyor’’ iddiaları bile ortaya atıldı.
Sonunda Yargıtay tarafından alınan karar netleşti.
Yargıtay tarafından verilen karar için ‘’beklenilen karar’’ denilebilir.
‘’Beraat’’ kararının Yargıtay tarafından onaylanacağını kimse beklemiyordu.
Beklenildiği gibi ‘’beraat’’ kararı bozuldu.
Dosyalar, Eskişehir’e gönderildi.
Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden yargılama başlayacak.
Dedik ya…
Aradan yıllar geçti.
Yılmaz Büyükerşen hala Büyükşehir Belediye Başkanı…
Ancak onun dışında değişen çok şey var.
Yargılanan bürokratlardan bazıları emekli oldu. Bazıları ‘’kovulmaktan beter’’ denilebilecek türden uzaklaştırıldı. Bazıları da ‘’gözde’’ konumundan çıktı.
Dahası o dönem dava sürecinde önemli rol oynayan Engin Çakmak ile ilişkiler de çok bozuldu.
Bakarsınız yeniden yargılanma nedeniyle ilişkiler de düzelebilir.
‘’Olmaz’’ demeyin…
‘’İhtiyaç meselesi’’ efendim…
Neyse…
Yenden yargılama haberi, kamuoyuna yansıdı.
Doğal olarak da gözler Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e çevrildi.
‘’Bir şeyler demesi’’ bekleniyordu.
Beklentiler karşılıksız kaldı.
Büyükşehir Belediye Başkanı, tek laf bile etmedi.
Adalet ve Kalkınma Partisi Yerel Yönetimler Başkanı Pınar Gücüyener, dayanamayıp sorular yöneltti.
‘’…İhaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, sahtecilik ve görevi kötüye kullanma suçlarına ilişkin açılan davalar ile ilgili bir şeyler duymayı hak etmiyor mu Eskişehirliler?
19 ayrı dosyanın birleştirilmesi ile görülen ve beraat hükmünün yargıtayca bozulması ile devam edecek Ağır Ceza dosyanız hakkında bu kez tek söz etmeyecek misiniz?
Hiç bir şey olmamış gibi mi davranacaksınız?
Plastik Sanatlar Derneği’nin sanat adamı ödülü verdiğini haberleştirmekte bir dakika gecikmeyen siz, yargılamayı kayda değer görmüyor musunuz?
Kedi müzesi müjdesini aldıkları gibi, bu konuda da sizden açıklama duymayı hak etmiyor mu Eskişehirliler?
Bu kez miting yapmayacak mısınız?
Kimse alkışlamayacak mı?”
Görmezden, duymazdan gelinemeyecek sorular…
Ne var ki, suskunluğun bozulmasını sağlamadılar.
Sergilenen tavır ilginç…
‘’Neden bu suskunluk’’ dememek elde değil…
Sahi nedeni ne olabilir ki?
‘’Bu dava 4-5 yıl sürer,o zamana kadar seçimler yapılmış olur’’ diye mi düşünülüyor olabilir mi?
Bilemiyoruz…
Ama ‘’olmaz’’ da diyemeyiz…