Gazetecilik gerçekten zor bir meslek.

Geçtiğimiz gün yaşanan bir hadise, bu gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi.

Olay özetle şu şekilde:

Eskişehir’de yaşanan bir cinayet olayını görüntülemek için olay yerine gelen basın mensupları ilk olarak, polis ekiplerinin çekmiş olduğu şerit arkasından, daha sonra ise vatandaşların da bulunduğu alana geçerek görüntü almaya devam ediyorlar.

Tam da bu esnada güneş gözlükleri ile gelen sivil polisler, basın mensuplarına bağırmaya başlıyor.

Hemen ardından basın mensupları bulundukları alandan uzaklaştırılıyor.

                                                        ***

Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğü yetkililerine sormak lazım:

Kamusal görevlerini yerine getirmekle mükellef olan basın çalışanlarına yapılan bu yaklaşım doğru bir şey mi?

Üstelik 40 derece sıcağın altında ve daha bin bir güçlükle vazifelerini yapmaya çalışan basın mensuplarına bağırmak da neyin nesi?

Hadi kamusal görev yapmaları umurunuzda değil diyelim.

Muhabir arkadaşların bir haberi atladığı zaman, üstleri karşısında oldukça zor bir durumda kalacak olmasına ne diyeceksiniz?

Belki işinden, ekmeğinden olacak haberiniz yok.

                                                          ***

Oysa geçmişte böyle miydi?

Bir operasyona çıkılırken, polis muhabirleri de ekip aracıyla birlikte olay yerine giderdi. Bırakın bağırmayı, çağırmayı en ufak bir saygısızlığa maruz kalmazlardı.

Muhabir gazeteciler kamusal görev üstlenmeleri bir yana; emniyet güçlerinin yaptığı fedakarca çalışmaları kamuoyuna duyurmaları sebebiyle, polisler ve amirleri tarafından el üstünde tutulurdu.

Bir de şu duruma bakın; nereden nereye…

                                                              ***

Yeri gelmişken bir başka konuya daha değinmekte fayda var.

Geçtiğimiz günlerde Ankara’dan Eskişehir’e dönüyoruz.

Saat 18:00 suları.

Eskişehir Organize Sanayi Bölgesine yaklaşmamızla birlikte trafik bir anda kilitlendi. İlerde bir kaza vardır diye düşündük. Üzerine bir de işçi servislerinin dönüş saati olunca aklımıza başka bir ihtimal gelmedi.

Çok geçmeden ise işin aslını anladık.

Organize Sanayi Bölgesi önündeki kontrol noktasında, üç şeritli yol dubalarla tek şeride düşürülmüş.

Emniyet güçleri, kontrol amacıyla araç çevirmesi yapabilmek için bunu yapmak zorunda diye düşünenler olabilir.

Zaten işin tuhaf olan tarafı da orası.

Toplam üç şeritten akan trafik, dubalarla bir anda tek şeride düşürülüyor ama ortada ne çevirme ne de bir polis var.

O halde sormak lazım; durduk yere trafiği kilitlemenin ve sürücüleri mağdur etmenin ne anlamı var?..