Ünlüce toplu taşıma araçlarındaki yıpranmalarla ilgili şu ifadelere yer verdi, “Çok ciddi bir toplu taşıma yapıyoruz, hem tramvay hem belediye otobüslerimizle beraber ve bu yapılan toplu ulaşım hizmetleri devam ederken, bir taraftan bakım onarımda devam ediyor. Yaptığımız toplu taşıma hizmetleri yaptırdığımız anketlerde de beğenilen ilk üçte her zaman yer alıyor. Zaman zaman yıpranmalar olabiliyor toplu taşıma araçlarımızda. Bizim üç yüze yakın aracımız sahada, 50’ye yakın tramvayımız sahada, mutlaka ara ara bunlar olacaktır. Gün içinde de yapılıyor çünkü akşam zaten bakıma alıyoruz. Gün içinde aksaklıklar oluyor ama önlem alıyoruz” 

Sokak hayvanları ile ilgili de konuşan Ünlüce, “Dilsiz dostlarımız ile ilgili ilk defa tramvaylarda sokak hayvanı fotoğrafı dört beş sene önce paylaşılmıştı, o zaman çok büyük bir sempatiyle herkes alkışlıyordu bizi, herkes tebrik ediyordu, ‘Eskişehir çağdaş bir şehir, sokak hayvanları bile tramvaylarda, insan gibi ne kadar canlılara değer veriliyor’ gibiydi… Ama ne olduysa yasa değişikliği gündeme geldiği günden beri eski yeni fotoğraflarla linç edilmeye başlandık. Arada ne değişti de konu buraya geldi bilmiyorum. Burada orta yolu bularak hem vatandaşımızı hem sokaktaki canlımızı koruyarak yol yürümemiz lazım” 

Böyle bir yöntem olabilir mi?

Ünlüce açıklamasına şöyle devam etti, “Ben size ne olduğunu anlatayım. Sokak hayvanları konusu bu ülkenin en önemli konulardan. Eski yasa ne diyordu? Sokak hayvanını al, rehabilite et, kısırlaştır sonra da ya sahiplendir ya da aldığın yere geri bırak diyordu. Uygulama bu şekilde devam ediyordu. Tepebaşı ve Odunpazarı belediyelerimizin de barınakları vardı. 250-350 kapasiteli gibiydi. Belediyeler, aldıkları hayvanları kısırlaştırıyor, sahiplendiriyordu ya da aldıkları yere geri bırakıp, yeni hayvanları da tekrar buraya alarak kısırlaştırmaya devam ediyorlardı.  Ne oldu? Yasal bir mevzuat değişikliği yapıldı. Dendi ki. "Hayır, artık böyle olmayacak. Alacaksın, kısırlaştıracaksın ama aldığın yere bırakmayacaksın. Sadece sahiplendireceksin" Eskiden yıllık 3-4 bin hayvan kısırlaştıran Odunpazarı ve Tepebaşı belediyeleri, artık aldıkları hayvanları geri bırakamadıkları için tıkandılar Sirkülasyonu yapamaz hale geldiler.  Şu anda doğal yaşam alanı kuruyoruz Büyükşehir Belediyesi olarak, zaten barınak devam ediyor. Belediyelerimizle yaptığımız protokol ile onların kısırlaştırdığı hayvanları doğal yaşam merkezine getireceğiz ki sirkülasyon devam etsin. Bunların  planlaması yapılmadan pat diye bir yasayı değiştirdim demekle bu işler yürümüyor. Hiçbir şey yapmadan, üstelik eskiden kanunda devletin birçok kurumuna görev vermişken bunların hepsini belediyeleri sorumlu tuttular. Eskişehir’de en az 60-70 bin sokak hayvanından bahsetmek mümkün. Peki nasıl olacak bu iş ben size soruyorum. Bu kadar sokak hayvanını telle çevrili bir alana alıp, onları besleyip, ömür boyu bakıp ve kapalı alanda olmalarından dolayı bozulan psikolojilerini nasıl tamir edeceksek böyle bir yöntem olabilir mi? Tamam bu bir sorun ve bu sorun çözülsün, Ama bu sorunun bütün paydaşları tasarı sırasında bir araya gelip konuşsaydı. Devletin bütün kurumları bir araya gelip bu sorunu çözebilecekken yok efendim ‘biz yasayı çıkardık çok da fazla kişiye sormamıza gerek yok, her şeyi biz zaten çok iyi biliyoruz verelim belediyelere ne yaparlarsa yapsınlar’ böyle bir şeyi ben kabul etmiyorum. 3-4 sene önce çok sempatik bulunan, sosyal medyada herkesin bize alkış tuttuğu tramvaydaki, can dostlarımızın görüntüsü nedense şimdi herkesi rahatsız eder oldu

Kaynak: Haber Merkezi