Toptaş açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “Her bölgenin, her toprağın kendine has lezzet içeren ürün yetiştirdiği ülkemizde, ilçemiz kırsal mahallerinden Yukarı Kepen ve Aşağı Kepen mahallelerinde üretilen lahana ve pırasaların lezzeti diğer bölgelerde yetiştirilenlerden farklıdır.
Yıllarca ilçemiz sebze ve meyve deposu olarak bilinen Yukarı Kepen ve Aşağı Kepen bahçelerinde üretilen lahana ve pırasalar kendi iç pazarımızda olsun komşu il ve ilçelerde bile özellikle aranan ürünler olduğu için bolca tüketilmekteydi. Ancak son yıllarda her yere açılan derin kuyular yüzünden Yukarı Kepen mahallesinden çıkıp Aşağı Kepen mahallesi bahçelerini de sulayan yer üstü kaynak suyu kurumuştur. Her ne kadar derin kuyulardan sulama yapılsa da istenilen verim alınamamıştır. Derin kuyularda da suyun azalması ile birlikte bu bahçelerde üretilen lahana, pırasa, mısır gibi ürünler ve meyve ağaçları kurumaya başlamış olup hatta bazı çiftçilerimiz kuruyan bu ürünleri sürerek bahçelerini kuru tarıma hazırlamışlardır”
Bir an evvel tedbir alınmalı
Toptaş açıklamasına şöyle devam etti, “Hesapsızca açılan derin kuyular nedeniyle sulama alanlarının genişlemesi ve gece gündüz suyun akıtılması, mevsim sıcaklarının yüksek derecelerde seyretmesi nedeni ile ilçemizin Yukarı Kepen ve Aşağı Kepen mahallelerinde bulunan bu bahçelerinin kurumaya terk edilmesi ve buralarda yetiştirilen lezzetlerinin yok olması ilçe halkı olarak bizleri derinden üzmektedir.
Çiftçilerimizin gelir kaynağı olan bu bahçelerin kuruması hem burada yaşayan çiftçilerimizin hem de ülke tarımının gelecekte büyük sıkıntılar yaşamasına sebep olacaktır. Aynı zamanda tüketici olan vatandaşlarımız da daha pahalıya sebze tüketmek zorunda kalacaklardır. Bu tehlikeli gidişe dur demek için su tüketimine sınırlama getirilmeli, derin kuyular azaltılmalı, sulama saatleri kısıtlanmalı, çiftçilerimiz bilinçli sulama hakkında bilgilendirilmeli ve ilgili kurumlar tarafından denetlenmelidir.
Gelecekte ülkemizi ve tüm dünyayı sıkıntıya sokacak olan aşırı derecede su tüketimini önlemek için bir an evvel tedbirler alınarak bölgelerimizde yetişen lezzet türlerinin yok olması önlenmelidir”