Toptaş açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “2014 yılında çıkarılan büyükşehir yasası ile birlikte köylerimizin, köy statülüleri kaldırılarak mahalleye dönüştürülmüş oldular. Köylerin mahalleye dönüştürülmesi ile büyükşehir yasası ve kuralları uygulanmaya başlanmasıyla köylülerin ihtiyaç duyduğu ev, ahır vb. yapıları yapmaları zorlaştı. Plan, proje, ruhsat, sigorta, harçlar ve bürokrasinin artmasıyla maliyetler artmakta bu nedenle köylülerimiz ev, ahır vb. yapıları yapmaktan vazgeçmektedirler.
Köyler için hayvancılık vazgeçilmez bir geçim kaynağıdır. Büyükşehir yasasına göre mahallelerde koku yapıyor diye şikâyet edildiğinde hayvanlar bulundukları yerlerden kaldırılmaktadır. Bu nedenle hayvancılık büyük zarar görmekte gün geçtikçe hayvancılık yok olmaktadır.
Köy tüzel kişiliği kalktığından köye ait taşınmazlar bağlı bulundukları belediyelere devredilmiş olup, belediyeler tarafından satılmakta ve köylerimize gereken yatırımlar yapılmamaktadır. Köy muhtarlarının yetkileri, bütçeleri kaldırılmış olduğundan köyün haklarını, menfaatlerini savunamaz hale gelmiş olup bağlı bulunduğu belediyeler de bu konuda duyarsız kalmaktadır.
İlçemizde bazı köylerimiz Büyükşehre 100-150 km uzaklıkta ilçemize de 40-50 km uzaklıkta olmaları nedeni ile hizmet götürülmesi bir hayli zor olmakta hatta hizmet alamamaktadır.
Büyükşehir yasası ile köylerde yaşam cazibesini yitirmekte, köylülerimiz de arazilerini, hayvanlarını satarak şehirlere göç etmekte ve buna bağlı olarak köylerimizde nüfus azalmaktadır.
Ülkemizin kalkınmasında köylerin önemi çok büyüktür. Ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Kalkınma köyden başlamalı.” sözü ne kadar anlamlıdır. Çünkü sanayinin, ticaretin kaynağı üretmekten geçmektedir. Yine atamızın “Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden yaşamak isteyen toplumlar; önce haysiyetlerini sonra hürriyetlerini ve daha sonra da istikballerinin kaybetmeye mahkûmdurlar.” Sözü uyarıcı niteliğindedir.
Köylerimizde nüfusun azalmaması, tarım ve hayvancılığın yok olmaması için bir an evvel bu uygulamadan vazgeçilerek köylerimiz tekrar köy tüzel kişiliğine kavuşturularak köylerde yaşam zorlaştırılmamalı ve desteklenmelidir. Tüten ocaklar söndürülmemeli ve köylü köyünü terk etmemelidir”