2024-2025 yılında eğitim- öğretim yılının büyük sorunlarla başladığını ifade eden Süllü, “Çözülmesi gereken onlarca sorun varken kadın öğretmenlere yönelik dış görünüm ve giyim kodları adı altında ders verilmek isteniyor. Bizler aylardır okulların temizliği, hijyeni ve güvenliği, öğrencilerin beslenmesi, boşaltılan okulların inşaatı, okul binalarının deprem güvenliği, çağdışı müfredat modeli sorunlarını gündeme getiriyoruz. Anlaşılan Milli Eğitim Bakanlığı, bunların hiç birini sorun olarak görmeyip, kadın öğretmenlerin giyim kuşamını kendine iş ediniyor. Eğitim sistemindeki tüm sorunları çözdünüz, öğretmenlere emeklerinin karşılığını verdiniz de sıra giyimine mi geldi? Kamuda çalışan bir milyon öğretmenden neden erkek öğretmenler değil de sadece kadın öğretmenler?” diye konuştu.
Uydurma kodlar adı altında ayrıştırma siyasetinin yol açtığı sorunları görün
Süllü, “Kadınların giyim tarzı özgürlükleri üzerinden ürettiği politikaları iktidara gelme aracı olarak kullanan AKP, bekasını sürdürmek için yeni kodlar üretme sevdasına düştü” dedi. Kendi ideolojilerine uygun nesiller yetiştirmek amacıyla eğitimde Yeni Yüzyıl Maarif Modeli ve ÇEDES projesi ile öğrencilerin hedef alınmasından sonra, Enstitü Sosyal ile de kadın öğretmenlerin hedef seçildiğini ifade eden Süllü, değerler ile yeni uydurma kodlar adı altında ayrıştırma ve kutuplaştırma siyasetinin toplumda yol açtığı sorunları AKP iktidarının artık görmesi gerektiğini dile getirdi.
Kadın bedeni ve giyim tarzı üzerinden yürütülen ayrımcı politikalar acilen terk edilmeli
Süllü, “Her geçen gün, daha fazla gencin, hatta çocuk yaştakilerin suça sürüklenişi, çocuğa ve kadına yönelik şiddet, istismar vakalarının, kadın cinayetlerinin artması haberleriyle toplum olarak, sarsılıyoruz. AKP’nin 22 yıldır ilmek ilmek ördüğü sistemin, adeta, suçu üretir hale gelişini görmezden gelemeyiz. İktidar, kendi ideolojilerine göre nesiller yetiştirmek için soyunduğu toplum mühendisliği projelerine son vererek eğitimin gerçek sorunlarına odaklanmalı; çağdaş, laik, evrensel değerleri temel alan bir eğitim sistemini benimseyerek eğitimdeki yozlaşmanın önüne geçilmelidir. Ayrıca, kadın bedeni ve giyim tarzı üzerinden yürüttüğü ayrımcı politikaları acilen terk ederek sadece eğitimde değil, her alanda toplumsal cinsiyet eşitliği ilkelerini benimsemelidir” şeklinde konuştu.
Süllü iktidara seslendi!
Süllü son olarak, “Her alanda olduğu gibi, eğitimde de kendi yandaş kurum, kuruluş, vakıflarla işbirliği içinde bazı kişilere iş yaratmak adına projeler icat etmek yerine, gelecek nesillere daha iyi eğitim verileceğine kafa yorulması gerekir” dedi ve iktidara, eğitimin alt yapısına bütçe ayrılması, öğretmenlerin ekonomik ve özlük haklarının iyileştirilmesi çağrısında bulundu.