Anahtar Parti İl Başkanı Çağlar Ölce, Anahtar Parti’nin ortaya çıkışı, sonrasında yaşanılanlar, vatandaşların geri dönüşleri ve Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu’na dair önemli açıklamalarda bulundu. Ülkenin içinde bulunduğu duruma dair düşüncelerini paylaşan Ölce, “Toplumun ve insanların değer yargıları altüst edildi. Kızılay en kıymetli kurumlarımızdan biriydi. Kan bağış talebi dahi toplayamaz hala geldi neden çadır sattı oradaki değer yargılarını altüst ettiler. Terörist diyorlar Meclis’e çıkartacağız, güvenlik güçleri nasıl operasyona gitsin? Belli bir duyguyla gidiyorlardı oradaki değer yargıları altüst edildi. ‘Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır’ diye yazardı, af kültürünü çıkartıyorlar, kimden ne kadar alınacak adaletsiz bir şekilde belirliyorlar değerlerin yine altı boşaltılıyor. Toplumun kimyası bozulmuş vaziyette. İşler iyiye gitmiyor. Biz de diyoruz ki anahtarı verin bize” dedi.
“Kırsalda bayrağı taşınmak çok zordur”
Anahtar Parti’nin Eskişehir’deki teşkilatlanmasına değinen Ölce, “4 kırsal ve 1 merkez ilçede atamalarımızı yaptık onların yönetimlerini oluşturuyoruz. Tepebaşı ilçe başkanımızın da açıklanması da eli kulağında. Kırsalda bayrağı taşınmak çok zordur. Biz bu yanlışa düşmedik. Hemen atama yaptığınız zaman talepkar olan diğer kişi masadan kalkıyor. Talepkar olan kişilerle sık sık görüşüyoruz. Bu işin bir rekabet değil bayrak taşıma, vatan millet işi ve memleket meselesi olduğunu kültürünü işleyelim. Bir atama yapıldığında diğer kişinin de teşkilatta yönetim de olmasını sağlayalım. Biz bunu başardık. Hızlı atamalarda küçük olsun bizim olsun anlayışı oluyor. Biz de bizim olsun büyük olsun diyoruz. Herkese hitap edebilsin” diye konuştu.
‘Liyakatli şöhretsizler’ mottosu
Ölçe şöyle devam etti; Yavuz başkanımızın bir mottosu var ‘Liyakatli şöhretsizler’ diye. Bu sözün altını da şöyle dolduruyor. Türkiye’de siyaset yapabilecek, meziyetleri olan veyahut meziyetlerinin farkında olmayan ama memlekete kıymetli katkıları olacak kişiler var fakat bunları sahneye çıkartmak lazım. Böyle bir akım dip dalga da var. Bunun farkındalığıyla Anahtar Parti kuruldu. Bu kişilerle yol yürüyelim. Bir yemeği bile 2 kere ısıttıktan sonra üçüncü de tadı kaçıyor. Aynı isimler dön dolaş aynı kadrolarla yol yürümeyi vatandaş bunu istemiyor. Vatandaş ne istediğini çok iyi ifade ediyor. Vatandaş mutlu olmak istiyor, refah istiyor, çalışma hayatında öngörülebilir bir ülke isterken emekliliğini rahat geçirmek istiyor. Öğrenci üniversite kazanıp 4 sene sonra ne olacağını bilmek istiyor, çiftçi hasadından ne alacağını bilmek istiyor.
Yaka paça olmayan bir siyaset
Çok büyük bir alternatifsizlik boşluk var. Kararsızların yüzde 42 civarında olduğu söyleniyor. Burada çok ciddi bir potansiyel var ve bir ihtiyacın olduğunu çok belli. Sorunlara çözüm olduğumuzu düşünüyoruz. Kavgacı olmayan, hatta Yavuz başkanımızın bir sözü vardır ‘yaka paça olmayan’ böyle bir lisanla ve nezaketle siyaset yapmak istiyoruz. Biz pergelin tam battığı yerdeyiz. Merkezdeyiz böyle bir kültür belirledik biz. Pergelin ayaklarını ne kadar geniş açarsanız çizdiğiniz dairenin büyüklüğü o kadar geniş olur. Bizim çok geniş çapta bir daire çizmemiz lazım. Daire ne kadar büyük olursa katılım o kadar çok olur.”
Milletin ‘A’ planıyız
Vatandaşların kavram kargaşası içine sürüklendiğini ifade eden Ölce, “İsmiyle logosu bir olan tek partiyiz. Kavram kargaşasından vatandaş yoruldu. Kavramların üzerine kurgulanmış bir parti ama altı boş. Cumhuriyet Halk Partisi diyoruz Cumhuriyet’e sahip çıkamıyor. Adalet ve Kalkınma diyoruz ne adaleti bulabiliyoruz ne kalkınabiliyoruz. Milliyetçi Hareket, hareketsiz kalmış milliyetçilik savrulmuş gitmiş. Kavramlarla vatandaşı yormanın bir manası yok. Hatta partimizin kısaltması A Partidir. Yazılı metinlerimizde Anahtar Parti’yi kullanırız. A’nın da altını şöyle doldurdu genel başkanımız, Anadolu’nun A’sı, Alparslan’ın A’sı, Atatürk’ün A’sı, ahlakın, adaletin, aklın, ailenin A’sı, milletin A planı kimsenin b planı değil dedi. Çözümlenmesi beklenen kilitlenmiş sorunların da anahtarı olalım diye Anahtar Parti. Kıymetli ve güzel oldu” dedi.
Başkanımız doğru zamanı bekledi
Ölce, “Toplumumuzda da çok ciddi bir teveccüh var. Güçlü bir dip dalga var ve ilgi alaka artıyor. Yavuz başkanımızın vizyonuyla da giderek büyüyor. Anketlere baktığımızda 3, 3 buçuk arası en iddialısı 5 çıkıyor. Bir buçuk ay önce kurulmuş bir partinin anketlerde çıkıyor olması bile çok değerli. Siyasi düşümü bence çok daha fazladır. 9- 10 bantlarında olduğunu düşünüyorum. Yavuz başkanımız partiyi çok daha önce kurulabilirdi ancak doğru zamanı bekledi. Çok daha farklı isimleri divanında bulundurabilirdi. Çok ciddi katılımlar olacaktır. Biraz stratejik davranıp doğru zamanı beklemek lazım başkanımız da bunu çok iyi yapıyor” şeklinde konuştu.
Cımbızlama bir söz, önünün arkasının dinlenmesi gerek
Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu’nun ‘Müslüman olmayan Türk olamaz’ ifadesinin hatırlatılması üzerine ise Ölce, “Bu sözün önü arkası dinlenilmeli. Cımbızlama bir söz olduğunu düşünüyorum. Orada anlatılmak istenen şu, PKK nedamet getirsin diyor. Nedamet yoğun bir pişmanlıktır. En çok eleştiri aldığımız nokta o video ancak onunda önüne arkasına baktığınız zaman anlatmak istediğimiz mesaj belli. Ben Türklüğü bir çatı ya da temel olarak düşünüyorum. Orayı kesinlikle örseleyemeyiz, zedeleyemeyiz orayla oynayamayız. Bu çatının altında Türkmenler, Aleviler, Çerkezler, Lazlar, Kürtler de var. Ama çatıya kimse dokunmayacak” dedi.
Kiminin vakti kiminin nakdi
Son olarak Ölce, “Gönüllülük esasına göre hareket ediyoruz. Biz Genel Merkezden hiçbir destek almıyoruz. Herkes gücü nispetinde ortaya varını yoğunu koyuyor. Kimi vaktini kimi nakdini. Bazısı her ikisiyle birlikte katılım sağladı. Bazen insan ölçüyü kaçırıyor. O zaman da arkadaşları uyardım. Bazen insanın duyguları öyle bir coşuyor ki ölçüyü kaçırıyor. Gücünün dışına çıkıyorsunuz yarın öbür gün demoralize olursun diyerek uyarılar yaptım. Herkesin de gücü bir değil. Biz herkesin gücü nispetinde tamamen gönüllülük esasına göre işi götürüyoruz. Kadın Kollarımız, Kadın Politikaları başkanlığımız, gençlik kollarımız da olacak” ifadelerini kullandı.