Ortatepe açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim'de PKK lideri Abdullah Öcalan’a, örgütü lağvetmesi koşuluyla, "Umut hakkı için başvurması ve TBMM’de DEM Parti Grup Toplantısı'nda konuşması" için çağrı yapması akla mantığa sığmayacak talihsizlikte bir açıklama olmuştur.
O günden bu güne toplumun her kesiminden değişik tepkiler yükselirken Genel Başkanımız Sn. Öztürk Yılmaz da gerekli açıklamaları yapmıştır. Böylesine talihsiz bir açıklama Türkiye'deki siyasetin kirliliğinin ne boyutlara geldiğinin göstergesidir. Muhalefetin derhal ayağa kalkması ve topyekün tepki koyması gerekirken aynı minvalde açıklamalar yapması bize şunu gösteriyor: Muhalif sandığımız partilerin başındaki kişiler bile örtülü olarak Erdoğan'a çalışıyor. Halkımızın gözünü açması ve dönen kirli oyunları artık görmesi gerekiyor.
Acil seçimi gündeme biz getirdik. Ama yanaşmadılar. Saray'a yürüdük, katılmadılar. Meclisten çekilin diyoruz, bırakın çekilmeyi adamın önünde ayağa kalkıyorlar. Anayasa değişikliğini görüşmeyin, kafadan reddedin diyoruz, hele bir görelim diyip yan çiziyorlar. Bunu halkımızın anlaması gerekiyor. Bunların iradesi yok ve muhalefette sarayın kuklası olarak çalışıyor.
Yenilik Partisi olarak kurduğumuz bu temiz çatıda birlikte başaralım! Geç olmadan bunu yapalım! Mesele temiz bir çatıda yığınak yapmak ve sonuç almaktır. Elinizi vicdanınıza koyun ve şu soruya içinizden cevap verin! Bizim gibi bedel ödeyip, ülkeyi ve Türk Milletini esas alarak muhalefet yapan siyasi parti kaldı mı? Bebek katilinin Gazi meclisimizde ne işi olabilir? Terörün pençesinde on yıllardır inleyen milletimizin karşısına bu katili nasıl çıkarmayı düşünebilirsiniz? Hangi akıl ve hangi mantıkla bunu dile getirebiliyorsunuz?
Anayasa değişikliği adına gündemi değiştirmek için böylesine çirkin bir yaklaşım hangi vatanseverin vicdanına sığar? Onbinlerce şehidimizin kanı daha yerde kurumamışken, yakınlarının gözyaşları daha dinmemişken, bu halkın gözlerinin içine bakarak bunu nasıl söyleyebilirsiniz?
Yenilik Partisi olarak çağrımızı yineliyoruz. Gelin bu çatı altında temiz bir siyaset için el ele verelim. Sarayın gölgesi hem size, dolaylı olarak bize sadece acı ve mutsuzluk getirecektir”