Ortatepe açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “Türkiye’nin sokaklarında en çok konuşulan konu ekonomi. İnsanlar artan fiyatlar ve ağırlaşan yaşam koşulları karşısında çaresiz. Havaların soğumasıyla birlikte yükselen doğalgaz ve elektrik faturaları, ekonomik krizin etkisini daha sert hissettiriyor. Pazarda 1 kilo domatesin 50 TL’ye çıkması, diğer sebzelerin yanına yaklaşılamaması yalnızca cebimizi değil, umutlarımızı da zedeliyor. Çocuklar okula aç gidiyor, aileler kantindeki 50 TL’lik tostları bile alamıyor.
Asgari ücretle geçinmeye çalışan milyonların alım gücü her geçen gün azalıyor. 17.002 TL olan asgari ücretle bir zamanlar 8,5 gram altın alınabilirken, bugün ancak 5,5 gram alınabiliyor. Enflasyon farkı, halkın cebindeki son kuruşları da alıp götürüyor. Emekliler ise 12 bin 500 TL’lik maaşlarıyla temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz durumda. Et ve tavuğa hasret kalan birçok aile, 15’li bir yumurtanın 80 TL olduğu bu ekonomik tabloda yaşam mücadelesi veriyor”
Artan kira fiyatları zorluyor
Ortatepe açıklamasına şöyle devam etti, “Düşük gelirli vatandaşlar, her geçen gün artan kira fiyatlarıyla da zorlanıyor. 15 bin TL’nin altında ev bulmak neredeyse imkânsız hale geldi. Ülkeyi yönetenlerin bu durumu görmezden gelmesi, toplumsal bir alarm niteliğinde. Asgari ücretin 25 bin TL’ye, en düşük emekli maaşının ise 20 bin TL’ye yükseltilmesi artık bir zorunluluk. Ekonomik kriz sadece hükümetin değil, toplumun her kesimini etkileyen bir gerçeklik. İnsanlar günü kurtarmak değil, insanca yaşamak istiyor. Hükümet halkın bu çığlığına kulak tıkamamalı. Her geçen gün halkın daha umutlu bir bahar beklediği bir döneme dönüşüyor. Ancak bu baharın gelişi yöneticilerin vicdanında saklı. Halkın sandıktaki gücü göz ardı edilemeyecek kadar büyük”
