Ortatepe, “Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrıldığı ve laik anlayışın benimsendiği ülkemizde din görevlileri ise diğer kamu görevlilerine göre ayrıcalıklı durumda görünüyorlar.
- İl Müftü maaşı; 61.000 TL
- İmam maaşı; 43.000 TL
- Doktor maaşı; 43.000 TL
- Öğretmen maaṣı; 29.000 TL
Emekli olduklarında bile bu ayrıcalıklı yapı korunuyor ve diğer kamu görevlilerine göre oransal olarak daha yüksek emekli maaşı alıyorlar.
Son beş yılın verilerinde, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçe oranının Sanayi ve Teknoloji, Kültür ve Turizm, İçişleri ve Dışişleri Bakanlığı gibi bakanlıkları geride bıraktığı görülüyor”
Ortatepe, “Düşünebiliyor musunuz Diyanet İşleri Başkanlığı'nın dört bakanlıktan daha yüksek bütçesi var.
Hal böyle olunca bizler ve halk şunları sorguluyor. Bu yapının ülkeye ne gibi katkıları var? Diyanet İşleri çalışanlarına neden imtiyazlı davranılıyor? Böyle bir başkanlık nasıl oluyor da bu ülkenin geleceği için çalışan bakanlıklardan daha büyük bir bütçeye sahip olabilir?
Arapça dahi bilmeyen Diyanet İşleri Başkanı kurumun başında oturup hutbede kılıç çekerek milyonlara nasıl nasihatlerde bulunuyor?
Resmen komedi dizisi gibi buradan izliyoruz. Ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Diyanet İşleri Uluönderimizin adını ağzına almıyor.
Türkiye Cumhuriyeti laiktir ve ebediyen laik kalacaktır. Ülkenin ayarlarıyla oynamak isteyen, Anayasa'nın dördüncü maddesinin değişmesini isteyen partiler, Uluönderimizin adını ağzına almayan şahıs ve kurumlar kısa sürede yok olmaya mahkumdur. Halk bunun cevabını sandıkta elbet verecektir”
