Efendim bir süredir Odunpazarı bölgesinde düzenlenen gıda festivalleri gündemde..
Öyle sadece bir yörenin değil,
Karadeniz'den, Güney Doğu’ya, Doğu Anadolu’dan, İç Anadolu'ya hatta Ege bölgesi derken tam bir lezzet şöleni..
Fiyatlar hangi aralıkta dönüyor kimse bilmese de,
Bu tür festivallerde bir etkinlik aksiyonu olur.
Almayacaksanız da alırsınız..
İhtiyaç değilse de cazip gelir.
Paran yoksa kredi kartın vardır..
Eskişehir de de böyle oluyor.
Hatta birçok ilde..
Ve tabii ki bu durum adeta süreklilik haline gelmeye başlayınca,
Ticaret Odası Başkanı Metin Güler ayağa kalktı ve “bir dakikaaaa” dedi.
Kendi esnafımız etkileniyor dedi.
Hijyen dedi..
Ticari kaygının her etkenini düşünerek sesini yükseltti.
Bu duruma karşı adeta üç maymunu oynayan Odunpazarı Belediyesi pek oralı olmuyor.
Peki, haydi hep birlikte alternatif düşünelim.
Festival, panayır, fuar adı ne olursa olsun,
Tartışmasız ki vatandaşa daha cazip geliyorsa, ki geliyor kendimden biliyorum.
En son düzenlenen festivalde tereyağından, mısır ununa, domates ve biber salçasına kadar evimin tüm ihtiyacını aldım.
Peki bu duruma şöyle kolay bir çözüm getirilemez mi,
Yine bizim esnafımız senede iki ya da üç kez kendi memleketimizde, hatta belediye organizesi ile bir araya gelerek böyle bir etkinlik düzenleyemez mi?
Yine kendi esnafımızın kazandığı ama festival atmosferinde bir ticaret söz konusu olamaz mı?
Evet, Metin Güler haksız değil.
O üzerine düşeni şüphesiz yerine getiriyor ama görüldüğü üzere bizim toplumumuz da festival seviyor, fuar seviyor..
Merak ediyorum,
Kars peynirini sadece Karslılar mı satıyor?
Antep salçasını sadece Gaziantepliler mi seviyor?
Baklavayı sadece Gaziantepliler mi satıyor?
Hamsi tavayı sadece Karadenizliler,
Cağ kebabını sadece Erzurumlular mı satıyor?
Eskişehir‘de sadece Eskişehirli esnaflar mı ticaret yapıyor?
Hatta ticari anlamda fiyatlandırmayı biraz daha müşteriyi kayırarak yaparlarsa üç ayda kazanacaklarını üç günde bile kazanabilirler..
Çünkü bizim halkımız festivali sever..
Konudan bağımsız olarak Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’u seçim sonrası çok gergin gözlemliyorum.
Ben bilirim, ben yaptım oldu, kim ne derse desin tavrı kendi seçmenini bile rahatsız eder çizgiye çoktan ulaştı.
Öyle görünüyor ki Sayın Kurt’un her şeye ve herkese rağmen düzenlediği çevre şehrin esnafını gönülleyen festivallerin önüne Odunpazarı esnafı hatta seçmeni geçemiyor.