Emekli torununa altın takamıyor
Gündeme dair açıklamalarda bulunan Mandacı açıklamasına emeklilerin sorunları ile başladı. Mandacı açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “Emeklilerimiz en son almış olduğu emekli zammı ile büyük hayal kırıklığına uğradılar. En düşük emekli maaşı 12 bin 500 lira, fakat emeklimizin bir torunun düğünü olsa, bir çeyrek altın takmaya kalksa en son almış olduğu maaşın üçte birine altın alabiliyor ve gerçekten o ayın sonunu nasıl getireceğiz diye düşünüyor. Emeklimiz eşi ile Hamamyolu’na çıksa bir top dondurma almaya kalksa, iki top dondurma 60 lira, bir de eşiyle yemeğe kalksa 120 lira. Gerçekten emeklimiz için bir top dondurma yemek bile lüks haline gelmiş durumda. 2024 yılı emekliler yılı olarak ilan edildi. Fakat emekliler yılında emeklilerimiz adeta, açlık sınırı, yoksulluk sınırının altında sefalet sınırına mahkum edilmiş bir durumda”
Refah Yeniden Refahla gelecek
Mandacı şöyle devam etti, “Bir ülkenin itibarı bir tane Bakan arabasının arkasından 50 tane koruma arabası gezmesiyle, ödenen yemek faturaları ile ve yapılan israfla ölçülmez. Bir ülkenin itibarı o ülkedeki emeklisinin, işçisinin, memurun alım gücüyle ve yaşam kalitesi ile ölçülür. Dolayısıyla biz Yeniden Refah Partisi olarak buradan halkımıza sesleniyoruz, inşallah önümüzdeki 2028 seçimlerinde Yeniden Refah Partisi o beklenen refahlı günlere kavuşturacak”
Hükümet halkın isteklerine karşılık veremedi
Mandacı erken seçim söylemleri ile ilgili olarak ise, “Hükümet halkın isteklerine karşılık veremedi, özellikle en büyük zararı esnafımız ve emeklilerimiz gördü. Üreten çiftçilerimiz de gerçekten çok mağdurlar. Erken seçim olmalı mı, erken seçim elbette, Rahmetli Erbakan Hocamın bir sözü vardı, ‘kadayıfın altı daha kızarmadı’ diye, kadayıfın altının biraz daha kızarması lazım. Dolayısıyla birkaç sene daha geçtikten sonra erken seçim olup olmayacağı ile ilgili bir görüş bildiririz” diye konuştu.
Yeniden Refah Partisi olarak bir canlının canına kıyılmasına asla razı değiliz
Mandacı sokak hayvanları konusunda ise, “Sokak hayvanları Allah’ın bir ümmetidir, dilsiz ümmetleridir, yaşamaya hakları vardır. Bu zamana kadar sadece bunları rehabilite etme işine girdiler fakat bunu bir türlü başaramadılar. Biz sadece sorunu ortaya koyan değil, çözümü de ortaya koymak zorundayız. Sokak hayvanları nerede ürüyor diye baktığımızda, civar ilçe ve köylerden şehrimize muazzam derecede başıboş sokak köpekleri bırakılıyor. Bu elbette hükümetin de sorumluluğu altında, aynı zamanda belediyelerinde sorumluluğu altındadır. Biz hiçbir canlının ötenazi uygulanarak hayatına son verilmesine karşıyız. Fakat çoluğumuzun çocuğumuzun okula giderken, çarşıya pazara giderken onların da saldırıya maruz kalmalarına da gönlümüz asla razı olmaz. Sokak hayvanları ile ilgili Devletin belediyelere ciddi miktarda bütçe aktarması gerekiyor. Özellikle civar ilçe ve köylerde köpeklerin kontrol altına alınıp şehir merkezine salınmaları önlenmesi gerekiyor. Bizler Yeniden Refah Partisi olarak, bir canlının canına kıyılmasına asla razı değiliz”
Talihsiz bir açıklama
Yeniden Refah Partisi Eskişehir İl Başkanı Osman Mandacı, CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz’ın bir eylemde yaptığı konuşma nedeniyle soruşturma açılması ile ilgili, “Halkımızı sokağa dökerek ülke insanımızın huzurunu kaçırarak, vatandaşlarımızın bu eylemler canına mal oluyorsa ve buna da çağrı yapılıyorsa biz Yeniden Refah Partisi olarak, talihsiz bir açıklama olarak düşünüyoruz” dedi.
Mandacı açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “Maksadını aşan bir konuşma olduğu kanaatindeyim. Burada maksadımız bizim üzüm yemektir, bağcıyı dövmek değildir. ‘İki ağaç için biz sokakları inletiyorsak’, yani bu Gezi olaylarına işaret ediyor. Halkımızı sokağa dökerek ülke insanımızın huzurunu kaçırarak, vatandaşlarımızın bu eylemler canına mal oluyorsa ve buna da çağrı yapılıyorsa biz Yeniden Refah Partisi olarak, talihsiz bir açıklama olarak düşünüyoruz”
Şiddete çağrı yaparak böyle bir çözüm olmaz
Mandacı açıklamasına şöyle devam etti, “Şu an gördüğümüz kadarıyla CHP ile AK Parti arasında bir yakınlaşma var. Bir iş birliği içerisine giriliyor gözüküyor, dolayısıyla bu tür açıklamalar bu iş birliğini de zedeleyecek diye düşünüyorum. Burada bizim maksadımız üzüm yemek olması lazım, yani sorunu çözüme ulaştırmak olması lazım. Yoksa insanlarımızı sokağa dökerek şiddete çağrı yaparak böyle bir çözüm olmaz. İnşallah çağrısını o yönde yapmamıştır”