AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Muhammed Ali Kaya yaptığı açıklamada “Nisan ayı meclis toplantısının ardından bir basın açıklaması yapma ihtiyacı hissettik. Çünkü Sayın Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın artık kontrolünü tamamen yitirdiğinin farkına varıyoruz. Tepebaşı Belediye Meclisi’nde yaşananlar, Belediye Başkanı Sayın Ahmet Ataç’ın bir süredir sergilediği garip hareketlerin artık dayanılmaz bir boyuta geldiğini hep birlikte tecrübe ettik. Mecliste bir belediye bürokratının suç işlemesinin, çok değerli AK Partili meclis üyemiz Sayın Mustafa Güleryüz tarafından engellenmesi istenmişti. Mustafa Bey de bu duruma müdahale etmek istedi. Yani bir bürokrat, bir WhatsApp yazışmasını okumak istemiş ve belediye meclis üyemiz Sayın Mustafa Güleryüz de bunun bir suç olduğunu belirterek ikaz etmek istemişti. Fakat Başkan Ahmet Ataç, Mustafa Güleryüz’ün bu iyi niyetli çabasını anlayamamış ve birden bağırmaya başlamıştır. Sayın Ahmet Ataç’ın son aylarda Tepebaşı’nda yaşayan tüm AK Partilileri birer düşman gibi görmesine artık alışmaya başladık. Fakat kontrolünü kaybetmiş şekilde herkese bağırmasına hiçbir zaman alışamadık. Eskişehirliler de büyük ihtimalle buna alışamamış ve hayretle karşılıyorlardır” diye konuştu.

Ataç’ın her televizyon programında, Tepebaşı’nda yaşayan tüm AK Parti seçmenlerine hakaret ettiğini ileri süren Kaya “Onları suçlayan ve neredeyse söylenmedik söz bırakmayan Sayın Ahmet Ataç’ın gerginliğinin sebebini biz biliyoruz. Ancak vatandaşlarımızın bunu anlayamadığını düşünüyoruz. Çevresindeki bazı CHP’lilerin çıkardığı dedikodular nedeniyle AK Partililere düşman kesilmesine anlam veremiyoruz. Son günlerde yine CHP’liler arasında çokça konuşulan önemli bir konu var: Herkesin diline düşen, Ahmet Ataç’ın belediye başkanlığını bırakacağı yönündeki dedikodular. Bu söylentileri Sayın Ataç’ın davranışları adeta doğrular nitelikte. Biz de bu sürecin farkındayız. Kendisinin de bu durumun bilincinde olmasını isteriz. Eğer Sayın Ahmet Ataç belediye başkanlığını bu dedikodular ya da kendi iç durumu nedeniyle bırakacaksa bu elbette kendi tercihidir. Ancak katıldığı her televizyon programında, her meclis toplantısında, her sohbette Tepebaşı’ndaki tüm AK Partililere hakaret etmesi kendisine bu hakkı vermez. Belediye Kanunu’nun 19. maddesine göre meclis üyemizin söz hakkı vardır. Ancak Ahmet Ataç neden söz vermiyor? Çünkü bizi farklı görüyor. Kendi yönetemediği durumu örtbas etmek için bizim meclis üyemiz üzerinden parmak sallayarak, hakaretvari bir şekilde konuşuyor. Bu artık dayanılamaz bir hâl aldı. Ne zaman biz AK Partililer bir şey söylesek, hemen gerilim çıkarıyor. Meclisin tamamlandığına dair bir anons yapılmadı. Gerilim devam ederken Ahmet Ataç toplantı salonunu terk etti. Sadece Sayın Ahmet Ataç değil, orada bir meclis üyesi "lan" diye bağırdı. Bizim meclis üyelerimiz ayağa kalkınca onu da bir daha göremedik. Aradan kayboldu. Toplantı tamamlanmadan terk ediliyor. Çünkü bazı gerçekleri duymak istemiyorlar. Kaldıramıyorlar. Bizim avukat olan meclis üyemiz var, biliyorsunuz. Videolar çekildi. Şu anda bunları inceliyoruz. Duruma göre ilerleyen süreçte gerekli hukuki adımları atacağız. Sayın Ataç’ı sağduyuya davet ediyoruz. Kendi partisindeki gerginliklerin acısını AK Partililerden çıkartmasını kabul etmiyoruz. Tepebaşı Belediyesi’ni yönetemediği ortadadır. Yıllardır yönetemediğini dile getiriyoruz, istifa etmesi gerektiğini söylüyoruz. Ancak inadı nedeniyle Tepebaşı Belediyesi’ni uçuruma sürüklüyor. Belediyeyi, meclisi ve personeli yönetemeyen; ne söylediğini dahi bilemeyen Sayın Ataç derhal istifa ederek hem kendisine hem de Tepebaşı ilçemize büyük bir iyilik yapmış olur. Çünkü şu son dönemde Tepebaşı Belediyesi’ni, bizim anlayacağımız dille ifade edelim, tam 1 milyar 247 milyon 638 bin 344 TL borçlandırmıştır. Bu Tepebaşı’nın borcudur. Onların anlayacağı dille söylersek bu da yaklaşık 35 milyon dolar borç demektir. Üstelik hâlâ borçlanma yetkisi talep etmektedir. Borç var ama hizmet yok. Bina yok, altyapı yok, üstyapı yok, yatırım yok. Vatandaşın park arazisine park yapılıyor, bunu da yüksek maliyetle gerçekleştiriyor. Kumsaha parkı örneğinde olduğu gibi parkı ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Hem borç çok, hem hizmet yok. En azından Odunpazarı Belediye Başkanı bir bina yapıyor, bir hizmet üretmeye çalışıyor. Ama Tepebaşı’na baktığımızda Ahmet Ataç ne yazık ki hizmet üretemiyor. Dün de gördüğümüz gibi belediyeyi yönetemediği, meclis toplantısında net biçimde ortaya çıktı. Bürokratların ve meclis üyelerinin kendi aralarında söz alma yarışına girdiğine tanık olduk. Biz faaliyet raporunu okuduktan, borçları açıkladıktan sonra bir meclis üyesi çıkıp “Biz bu bütçeyi Tepebaşı için, Eskişehir için çok faydalı kullandığımıza inanıyoruz” diyor. Ben buna sadece gülmekle yetinebiliyorum. Çünkü Ahmet Ataç konuşurken biri başka yere bakıyor, biri gülüyor. En genç meclis üyesi ise ne dediğinin farkında olmadan, meclisin sonunda gündem dışı konuşma için söz istiyor. Üstelik konuşması, AK Partili meclis üyelerimizi suçlayıcı bir dille yapılıyor. Bu da ortamı daha da geriyor. Daha önce de söyledik, yine söylüyoruz: Biz belediyenin her zaman denetçisiyiz. Yaptığınız her harekete karşılık mutlaka bizim de bir cevabımız olacaktır. Bunu da her zaman söylemeye devam edeceğiz. Son 2-3 aydır belediyede işçilerin, çalışanların maaşları geç ödenmeye başlandı. Korkarız ki önümüzdeki dönemde bu maaşlar belki hiç ödenemeyecek hâle gelecek. Belediyeyi daha fazla zor duruma sokmadan, Sayın Ahmet Ataç’ın bir an önce istifa etmesini istiyoruz. Seçimden sonra Tepebaşı Belediyesi’nin borcu 485 milyon TL idi. Şu anda bu borç üç katına çıktı. Borç 1 milyar 247 milyon TL seviyesine ulaştı. Durum ortada. Bu gidişle önümüzdeki yıl bu borç 3 milyar TL olur. Yani bu işin sonu yok. Borç alarak sorunlar çözülemez. Eğer bu bir şirket olsaydı, çoktan konkordato ilan eder ya da iflas ederdi. Belediye fiilen iflas etmiştir. Durum budur. Her ay bir gayrimenkul satılıyor. Ne zamana kadar satacaklar, onu da bilmiyoruz. Sata sata bitiremediler. Ama bu mallar vatandaşın malı. Belediye malları halkın malıdır. Sonunda vatandaşın elinde hiçbir şey kalmayacak. Bunu üzülerek söylüyorum. Tepebaşı çok zor durumda. Belediye borç içinde ve karşılığında hizmet yok. Bu borcun karşılığı yok. Belediyede yatırım yok, sosyal faaliyetlerin ve temsil-ağırlama harcamalarının oranı %2 seviyesinde. Sadece bu gerekçeyle bile istifa etmesi gerekir. Çünkü vatandaş hizmet alamıyor. Eskişehir’in Tepebaşı bölgesinde vatandaşlar arasında sınıflandırma yapılıyor. Her zaman söylüyorum. Çevre yolunun üst tarafına hiçbir hizmet gitmiyor. Alt tarafına, çarşı bölgelerine bakıldığında ise sadece süsleme siyaseti yapılıyor. Başka bir şey yok. Bu durum da vatandaşlara birinci sınıf, ikinci sınıf ayrımı gibi yansıyor. Elle tutulur, gözle görülür, denetimden geçmiş bir faaliyet raporu var. Borç ortada, her şey açık. Ama hizmet yok. Bu yüzden istifa etmesini talep ediyoruz. Denetim raporları zaten kamuoyuyla paylaşılıyor. Belediyenin web sitesinde yayımlanacağını söylediler. Vatandaşlarımız da oradan inceleyebilir. Biz de bu raporları değerlendirdikten sonra daha net konuşabileceğiz. Belediyenin yıl içinde yaptığı işlerin denetlendiği faaliyet raporu açıklandı. Orada borçların ne kadar olduğu, nerelere harcandığı zaten yazıyor. Daha fazla ne söyleyebiliriz ki” dedi.

Muhabir: Fatih Arduç