CHP Eskişehir Milletvekili ve Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkan Yardımcısı Jale Nur Süllü, bu sert düşüşün başlıca nedeninin AK Parti’nin Türkiye’yi hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve demokrasiden uzaklaştıran politikaları olduğunu vurguladı. “AK Parti, 2002’de iktidara geldiğinde AB üyeliği için umut vaat eden bir tablo çizdi. Ancak sonrasında hukukun üstünlüğünü hiçe sayarak, yargıyı siyasallaştırarak, basın özgürlüğünü boğarak ve temel hakları çiğneyerek Türkiye’yi Avrupa değerlerinden kopardı. Kurucu üyesi olduğumuz, 2004’te çıktığımız Avrupa Konseyi’nin yeniden siyasi denetimine alındık. Üyelik müzakereleri donduruldu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları uygulanmıyor, Anayasaya Mahkemesi kararları hiçe sayılıyor” diyen Süllü, AK Parti’nin bu baskıcı rejimi altında, halkın AB üyeliğine olan inancının da yerle bir olduğunu belirtti.

“Kadınlar AK Parti’nin ayrımcı politikalarından bıkmış durumda”

Araştırma sonuçları, cinsiyetler arasındaki farkın da giderek büyüdüğünü gösteriyor. 2023 yılında erkeklerin yüzde 53,2’si Türkiye’nin AB’ye üye olmasını desteklerken, kadınlar arasında 2004 yılında yüzde 63 olan bu oran yüzde 42,6’ya kadar geriledi. Süllü, "Kadınlar, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda en kapsamlı sözleşme olan ve TBMM’de oybirliğiyle kabul edilen İstanbul Sözleşmesi’nden tek bir erkeğin bir gece yarısı imzasıyla çıkılmasından, kadın haklarının hiçe sayılmasından ve onları toplumsal yaşamdan dışlayan AK Parti politikalarından bıkmış durumda. AK Parti’nin bu ayrımcı zihniyeti, kadınların AB üyeliğinden bekledikleri umutları da söndürmüştür" dedi.

“AK Parti’nin politikaları, yaşam kalitesini düşürdü”

TÜİK’in araştırma bulguları 2004 yılında Türkiye’nin AB üyeliğinin yaşamları üzerinde olumlu etkisi olacağını düşünen bireylerin oranı yüzde 55,5 iken, 2023 yılında bu oran yüzde 40,1’e kadar düştüğünü ortaya koymaktadır. Erkeklerin yüzde 45,2’si, kadınların ise sadece yüzde 35,2’si Türkiye’nin AB üyeliğinin yaşamları üzerinde olumlu etkisi olacağına inanıyor. Süllü, "AK Parti’nin adaletsiz ve baskıcı politikaları, vatandaşlarımızın geleceğe dair umutlarını köreltmiş, yaşam kalitesini düşürmüştür. Halk, artık AK Parti’nin Türkiye’yi Avrupa standartlarından uzaklaştırdığını net bir şekilde görüyor" diye konuştu.

“Gençlerin yüzde 46’sı mutsuz”

Eskiden Türkiye’den yurt dışına gençlerin okumaya gittiğini ve geri döndüğünü, çok azının yurt dışındaki şartları beğendiğini ve kaldığını ifade eden Süllü, “Bugün ise, TÜİK araştırmasının da ortaya koyduğu üzere, gençlerin yüzde 46’sı kendilerine sunulan yaşamdan mutlu değil. AK Parti’nin uyguladığı torpil düzeniyle mağdur ettiği, dışladığı gençlerin büyük çoğunluğu daha iyi bir gelecek için yurt dışında yaşamak istiyor. TÜİK’in dışındaki araştırma sonuçları da her 10 gençten 5’inin mutlu olmadığını, her 10 gençten 8’i torpilin yetenekten daha etkili olduğuna inandığını ortaya koyuyor. İktidarın belirli meslek gruplarına ve toplumsal gruplara yönelik bilinçli sürgün göçü politikasının başarılı olmasıyla da göç edenlerin sayısı artıyor. Kendileri ve aileleri için, güvenli ve iyi bir gelecek, mutlu bir yaşam görmeyen, Schengen vize çilesi çeken gençlerimiz çareyi yurt dışına arıyor. Gidenlerin yerine de Afganistan, Irak, Suriye, Pakistan, Arap coğrafyası ve Afrika’nın çeşitli ülkelerinden kendi zihniyetine yakın bulduğu potansiyel seçmenler dolduruluyor. Ülkenin demografik yapısı değiştiriliyor” dedi.

“Türkiye’yi yeniden Avrupa’ya yaklaştıracağız”

Türkiye’nin içinde bulunduğu sorunlardan çekip çıkarmak ve halkın mutluluğu için, Avrupa’nın bir parçası olan Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecini yeniden canlandırma konusunda kararlı olduklarını vurgulayan Süllü, "AK Parti’nin baskıcı rejimine karşı dimdik ayakta duruyor ve mücadele ediyoruz. Bir devlet politikası olması gereken Türkiye'nin AB’ye tam üyelik hedefinin kağıt üzerinde bırakılmasını kabul etmiyoruz. Türkiye’yi demokrasi, insan hakları ve özgürlükler temelinde yeniden inşa edecek ve AB üyesi yapacağız” ifadelerini kullandı.

Muhabir: Fatih Arduç