Suudi Arabistan'da gerçekleşen 45. UNESCO Dünya Miras Komitesi toplantısında, UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilme kararını alan Sivrihisar Ulu Cami, topluca 2 bin 500 kişinin ibadet edebilmesine olanak sağlayan en büyük hipostil cami olarak biliniyor. Caminin temelini atan Sivrihisarlı kadı Leşker Emir Celaleddin Ali Bey, caminin bugünkü görünümünü Mevlana Celaleddin Rumi'nin müritlerinden Mikail bin Abdullah (Emineddin Mikail) tarafından 1274 yılında şekillendirilmiş. Bu muhteşem yapı, Fatih Sultan Mehmet döneminde kadı olarak görev yapan Hızır Bey'in talimatıyla 1440'ta restore edildi.
Caminin bulunduğu bin 485 metrekarelik arazi üzerinde, çatısını ardıç ve sarı çam ağaçlarından oluşan 67 ahşap direk taşıyor. Bu direklerin 19'u üzerinde antik mermer sütun başlıkları mevcut. Caminin minberi, Anadolu Selçuklu döneminin en değerli sanat eserlerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu değerli eser, çivi kullanılmadan yaratılan geçme (kündekârı) yöntemiyle Horasanlı İbn-i Mehmet'in el becerisiyle hayat bulmuş.
Minare, caminin güney cephesine konumlanmış ve 1409 yılında Osman oğlu Hacı Habib tarafından inşa edilmiş. Minarenin kaidesi, büyük boyutlardaki mermer bloklardan yapılmış ve üst kısmı tuğla hatıllı, kesme taşlı ve sekiz kenarlı. Caminin sağ ve sol kanatlarına yerleştirilmiş olan kitabeler ve dört giriş kapısı da dikkat çeken diğer özellikleri arasında yer alır.