Eskişehir’de 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimleri’nden bu yana 3 aydan fazla bir süre geçti. Ülke genelinde pek çok şehirde ve ilçede büyük değişimler yaşansa da Eskişehir’de, en azından Merkez ilçelerde  vatandaşın hayat standardını değiştiren veya gündelik yaşamında büyük etkisi olan bir değişiklik yaşanmadı.

Evet bir vatandaş olarak derdim aslında düzenin bozulması ya da macera aramak değil. Fakat görüyorum ki bu yaşıma kadar Eskişehir’de ne gördüysem, görmeye devam ediyorum. Sanki hoca gitmemiş, sadece kameralardan uzaklaşmış gibi. Yılmaz Büyükerşen döneminde Eskişehir’de ne varsa, hala aynı düzen devam ediyor. Sayın Ünlüce’nin her geçen gün üzerine koyarak ilerlediği başarılı siyaset hayatına lafımız yok fakat görmek istediğimiz değişiklikler de yok değil.

Ünlüce Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Başkanı seçilmesinden bu yana şehirde yaşamın belli noktalarını etkileyecek değişiklikler yaparak aslında “ben geldim” dedi. Ama görüyoruz ki, tramvaylarda hala “yaz tarifesi” uygulanıyor. İnsanlar 40 derece sıcakta kliması ve havalandırması yetmeyen bir kalabalıkta tramvaylara biniyor. Üstüne sefer sıklıkları sebebiyle bekleme süresi de uzuyor. Etkinlikler yaz gelince duruyor. Şehirde yazın dükkan kapatıp giden esnaflar görüyoruz. “Turist gelmiyor eskisi kadar” diyor esnafımız. Evet gelmiyor. Eskişehir’e bir kez gelen tekrar gelmek için sebep bulamıyor. Çünkü müze aynı müze, çarşı aynı çarşı. Eskişehir’in çarkını döndüren etken öğrenci olmaya devam ediyor ve hal böyle olunca yaz geldiğinde, okullar kapandığında Eskişehir’de derin bir sessizlik hakim oluyor. Bu durumdan da ne esnaf memnun ne de vatandaş…

Kendimi bazen ben olsam ne yapardım diye düşünmekten alıkoyamıyorum. Sanıyorum ki yazın da Eskişehir’i kıymetli kılacak, çarkı çevirecek hareketlilik için bir şeyler yapardım. Kimse mi yazın sıkılmıyor? Herkes mi yaz tatilinde?