Hatipoğlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “Çok kıymetli dostlarım, vatandaşlarım; bazen sizlere içimi dökme ihtiyacı hissediyorum. Bu gün de o günlerden biri. Hep birlikte tartışalım isterim.
Şahsen tanıdığım CHP'lilere baktığımda vatanına-milletine bağlı, milliyetçi insanlardır. Onlarca konuda birbirimizden farklı düşünürüz, tartışırız, ama iki tarafın niyetinin Türkiye Cumhuriyeti'nin daha güçlü, daha muktedir olması olduğunu bilir. Ancak günümüzde bir CHP seçmenini temsil eden siyasilere ve gazetecilere bakıyorum; bir de sokaktaki CHP seçmenine bakıyorum; bir türlü inanamıyorum. Bu insanları, bu kanaat önderleri nasıl temsil ettiğini bir türlü anlamıyorum.
Şimdi dostlarım, bu Merdan Yanardağ, CHP medyasının başı çeken isimlerinden, ettiği lafa bakar mısınız? Ki sadece o da değil, daha birçok CHP'li kalem, yorumcu, siyasetçi hep bir ağızdan şunu soruyorlar: "Türk Bayrağı Halep'e nasıl çekiliyor?" İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu açıklama yapıyor, diyor ki beyefendi, "Suriye'de çatışmalar yeniden başladı. Üzülerek izliyoruz." Tarihe dönüyorsun; 1. Dünya Savaşı'nda İngilizler'e karşı Halep'i kim savunmuş?
Sokak sokak, çatıdan çatıya, binadan binaya Halep'i savunan 7. Ordu ile Mustafa Kemal. On binlerce şehit, yaralı, esir Türk askeri pahasına savunuldu Halep. Dahası da var; 1. Dünya Savaşı kaybedildikten sonra Anadolu'nun her noktasında kurulan Kuvay-i Milliye cemiyetlerinden biri de Halep'tedir, biliyor musunuz? Aynı Aydın, İzmir, Maraş, Antep gibi. Şimdi tüm bunları üst üste topladığımızda, "Türk Bayrağı Halep'e nasıl çekiliyor?" sorusunu sormak ya da "üzülerek izlemek" bu vatana, bu millete hainlik değildir de nedir?
Ben bu adamlara yabancı istihbaratların asimetrik savaş aparatı desem yalan mıdır?
Bu soru, devlet hayati çıkarlarını savunurken bozgunculuk değil midir?
Bu soru ile vatan haini olunmuyorsa ne ile olunur?
En can alıcı soru: Atatürkçü, milliyetçi CHP seçmeninin bu hainlerin peşinde ne işi vardır”