Hatipoğlu ve Kurt arasında yaşanan tartışmada kim haklı?
AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ile ilgili ağır eleştirilerde bulundu.
Hatipoğlu, “Bu arkadaş yıllarca TOKİ’yi dava etti, kentsel dönüşüm yapılmasın diye, yıllarca TOKİ Başkanına küfür etti, televizyon televizyon gezdi, şimdi de öğrendik ki, fakir fukara için yapılmış TOKİ evlerinden gitmiş bir tane ev almış, utanmadan bir de TOKİ evlerinde oturuyor” dedi.
***
Hatipoğlu’nun bu sözlerine, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un yanıtı gecikmedi.
Başkan Kurt konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
“TOKİ, sosyal demokrat halkçı parti zamanında kurulan bir kurumdur. Yoksullara ev yapmak için kurulan bir kurumdur. Siz 15 sene sonra TOKİ ile tanıştınız. Ben paramı vermişim TOKİ’den ev almışım neden utanacağım. Çaldım mı? Para götürdüm de öylemi aldım? Herkes haddini bilecek, sözünü bilecek. Sizin bir kısmınızda şöyle bir hastalık var, ‘burayı biz yaptık siz neden oturuyorsunuz, Şehir Hastanesi’ni biz yaptık senin ne işin var, uçak getirdik senin ne işin var’ böyle bir şey var mı, siz bizim için yapacaksınız buna mecbursunuz. Ne diyor sizin vekil, ‘utanmadan orada oturuyor’ diyor, nerede oturacağım, ona mı soracağım?”
***
Yazının devamı için tıklayınız...
Demirel'in sözlerini üzerine alınanlar...
AK Parti MKYK Üyesi Ali Demirel, yapmış olduğu açıklamalar ile geçtiğimiz haftaya damgasını vurdu.
‘Maalesef şirazesi kaymış arkadaşlarımız da var’ diyen Demirel, isim vermeden partideki bazı kişileri de AK Parti’ye karşı vefasızlıkla suçlamış ve siyaseti rant için yapanlara hakkını helal etmediğini belirtmişti.
***
Evet efendim…
AK Parti MKYK Üyesi Ali Demirel’in, Şehir Gazetesi’ne özel olarak yaptığı bu açıklamaların ardından deyim yerindeyse yer yerinden oynadı.
Bu gelişmenin hemen ardından kulislerde şuna tanık olduk: ‘Pek çok kişi, Demirel’in gündem yaratan sözleriyle kendilerini kast ettiğine yönelik şüphe duymaya başladı.’
***
Yazının devamı için tıklayınız...
Kent Lokantası'yla ilgili ilginç talepler
Geçtiğimiz günlerde Eskişehirlilerin genel olarak büyük memnuniyetle karşıladıkları Kent Lokantası’nın ikincisi açılırken, Şehir Gazetesi’nde bazı vatandaşların Kent Lokantaları’nda eksik buldukları hususlarla ilgili bir haber yer aldı.
***
Bir kısım vatandaşlarca ifade edilen ve ilgili habere konu olan taleplerden bazıları şu şekilde:
“Kent Lokantası 12.00 ile 15:00 saatleri arası hizmet veriyor. Bu doğru değil, lokanta dediğiniz sabah saatlerinde açılır ve akşam 17:00’ye kadar yemek olur.”
“Günlük bin kişilik yemek çıkıyor ve iki saatte tükeniyor. Belediye bedava yemek dağıtmıyor. İndirimli lokanta işletmeciliği yapıyor. Müşterileri mağdur ediyor, kapısından geri çeviriyor. İki saatte bin kişilik yemek tükeniyorsa, yetkililer bunu beş bin kişilik yapmak ve satış saatlerini de mesai saatlerine göre ayarlamak zorundalar.”
***
Yazının devamı için tıklayınız...
Eskişehir'in kaderi bu olmamalı
Ölüm yolu, bir kez daha kana bulandı.
Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde, dün gece meydana gelen trafik kazasında 4 kişi hayatını kaybederken 2 kişi de yaralandı.
***
Evet efendim…
Yine aynı yol.
Yine trafik kazası.
Ve yine yitirdiğimiz canlar.
***
Gün değil, hafta değil, ay değil…
Yıllardır bu yolun bir an önce yapılması gerektiğini söylüyoruz.
Sadece biz mi?
Elbette hayır; tüm Eskişehirliler, şehrin kanayan yarası olan bu sorunun vakit kaybetmeden çözülmesinin zaruret olduğunu söylüyor.
Ama kimin umurunda?
Yazının devamı için tıklayınız...
Bin tane oyu olan aday var mı?
AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu Üyesi Ali Demirel’in, geçtiğimiz hafta yapmış olduğu açıklamanın yankıları sürüyor.
Açıklamada her ne kadar ‘Maalesef şirazesi kaymış arkadaşlarımız da var’ ifadesi öne çıksa da; Demirel’in öne sürmüş olduğu ve üzerinde çok konuşulacak bir husus daha var.
Şöyle ki:
Demirel ,“Seçim sonrası ‘ben aday olsaydım kazanırdım’ diyenler için söylüyorum, Eskişehir’de kimsenin bin tane oyu yok” tespitinde bulunuyor.
***
Aslında mesele hiç de yabancı değil efendim.
Eskişehir’de, AK Partili bazı isimlerin her seçim öncesinde ortaya koyduğu bu tablonun hemen herkes farkında.
‘Ben aday olsam kazanırım çünkü şu kadar oyum var.’
‘Yok arkamda şu dernekler var, yok hemşehrilerim var, yok üyelerim var…’
***
Yazının devamı için tıklayınız...