Eskişehir’deki korona virüs vakalarında, bir önceki döneme göre düşüş var.
Bu, olumlu bir gelişme…
Ancak yeterli değil…
Vaka sayısı hala endişe verici düzeyde…
Dahası endişeleri artıran bir olumsuzluk var.
O da hava koşulları…
Hava sıcaklığı sürekli düşüşte… Ayrıca gece ile gündüz arasındaki ısı farkı çok yüksek.
‘’Grip mevsimi’’ dense olur.
Bir yıl önce grip vakaları önemli ölçüde düşüktü.
Nedeni de belli…
Mevsimin büyük bölümü ‘’karantina’’ altında geçti.
Daha da önemlisi, korona virüsten korunmak için ‘’maske-mesafe-hijyen’’ üçlü önlemine son derece dikkat edildi.
Korona virüsten korunmak için özen gösterilen önlemler, gribe karşı da ‘’koruyuculuk’’ yaptı.
Normalleşme dönemiyle birlikte, yasaklar kalkarken önlemlere özen göstermeme de başladı.
Maske takanlar azınlığa düşmüş durumda…
Sosyal mesafeye dikkat edildiği de söylenemez…
Hijyende de gevşeme olduğu gözleniyor.
Önlemlerdeki gevşemenin yaratacağı sonuç belli…
Grip vakalarında artış…
Yaratmaya başladı bile…
Eczacılar Odası Başkanı Metin Kamış, geçtiğimiz haftalarda açıkladı.
Grip ve soğuk algınlığı ilaçlarına talepte artış var.
Öyle az-uz da değil…
Talep artışı yüzde 60’a ulaşmış durumda…
Bu da grip vakalarındaki artışı gösteriyor.
Daha ‘’grip mevsimi’’ tam anlamıyla başlamadan böyle ise mevsim başladığında nasıl olur?
Sorunu yanıtı belli…
Daha da kötü olur.
Endişelenmemek elde değil…
İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Uğur Bilge de endişeli…
“2020 yılında maske zorunluluğu, işletmelerin kapalı olması ve insanların gerçekten sosyal mesafeye ve el hijyenine çok dikkat etmeleri nedeniyle grip vakaları önemli ölçüde düşüktü. Şu anda görünen o ki Dünya’yı bu yıl daha kötü bir grip mevsimi beklemektedir. COVID-19 vaka sayılarının beklenenin aksine belirgin olarak azalmaması nedeniyle COVID-19'un mevsimsel bir hastalık olmadığı da görülmüş oldu. Şu anda Covid 19 yanında soğuk algınlığı, grip ve diğer solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan virüslerin artacağı bir döneme giriyoruz ve bu hastanelerin yükünün daha fazla olacağını düşündürmektedir.
Grip ve COVID-19’un her ikisi de çok bulaşıcı ve farklı virüslerin neden olduğu solunum yolu hastalıklarıdır. Her iki hastalığın semptomlarının bir kısmı çok benzerdir ve yalnızca semptomlara dayanarak bunları ayırt etmek zordur, bazen test yapılması da gerekebilir. Grip yanında diğer bir tehditte RSV (Solunum Sinsityal Virüsü)’dir, diğer birçok virüsten daha tehlikelidir. Belirtileri genellikle burun akıntısı, öksürme ve hapşırma dahil olmak üzere hafiftir. Ciddi komplikasyonları arasında nefes alma güçlüğü, aşırı yorgunluk, kusma ve sıvı kaybı bulunur. RSV, grip ve diğer solunum enfeksiyonları, COVID-19 ile karışarak daha fazla insanın sağlık hizmeti almasına ve sağlık sistemine ek yük binmesine neden olabilir. Şu anda grip aktivitesi hala düşük olmasına rağmen RSV Dünyada bazı ülkeleri olumsuz etkilemektedir.’’
Endişelerini dile getiren Prof. Dr. Uğur Bilge uyarılarda da bulundu.
“Bu yüzden de maske, mesafe ve hijyen tedbirlerine sadece COVID- 19’dan korunmak için değil, diğer solunum yolu enfeksiyonlarının bulaşmasını engellemek ve sağlık sistemini korumak için eskisinden daha fazla uyulmalıdır. Son dönemde maske, mesafe ve hijyen tedbirlerine uymayan insanlar görülmekle birlikte bu kişiler aşılanarak COVID-19’dan korunsalar bile gripten ve diğer solunum yolu hastalıklarından korunmamaktadırlar.
Korunmak için Ellerinizi yıkayın ve kurulayın. Ellerinizi düzenli olarak en az 20 saniye sabun ve suyla yıkamak, virüslere yakalanma riskinizi azaltmanın en iyi yollarından biridir. Halka açık yerlerde bir yüzeye dokunursanız, önce ellerinizi yıkamadan gözlerinize, burnunuza veya ağzınıza dokunmamaya çalışın. Sabun ve suya erişiminiz yoksa el dezenfektanı kullanabilirsiniz. Sonuç olarak Ellerinizi düzenli olarak yıkayın. Yüzünüze dokunmaktan kaçının, öksürürken ve hapşırırken ağzınızı kaptın. Kalabalıktan kaçının. Hasta olan herkesten uzak durun. Hastaysanız evde kalın. Sık temas edilen yüzeyleri temizleyin. Sosyal mesafeye uyun ve evinizin dışındaki insanlarla birlikteyken maske takın."
Yerinde uyarılar…
Evet… ‘’Grip mevsimi’’ yaklaştı.
Aslında ‘’başladı’’ bile denilebilir.
Şu anki tabloya bakılırsa bir yıl öncekine göre çok kötü geçeceğe benziyor.
Umarız ki, öyle olmaz…
Ancak ‘’ummak’’ bir işe yaramıyor.
Mevsimin çok kötü geçmesini önlemenin yolu belli…
Uyarıları dikkate alıp önlemler konusunda bir yıl önceki özeni göstermek…
Yapılır mı?
Dileriz ki yapılır.
Yoksa halimiz harap…