Asgari ücretlinin en büyük sorunlarından birinin vergi dilimi meselesi olduğunu kaydeden Atalay, "Şimdi burada çalışan arkadaşlarımız vergiyle ile ilgili 'ocak ayında aldığımız baz alınsın' diyorlar, geçmişte 'yüzde 27'lik dilime 6. ayda giriyorduk şimdi biz nisan ayın sonunda yüzde 27'lik dilime giriyoruz' diyorlar. Esas ana problem ne sözleşme ne asgari ücret, esas problem vergiyle ilgili. Vergiyle ilgili bir düzenleme ve sabitleme yapılması gerekiyor.
"Enflasyon nedeniyle 6 ayda bir asgari ücret görüşmesi yapıyoruz"
Ergün Atalay “Asgari ücret konusunda 40 senedir, senede bir kere zam için hükümetle görüşme yapıyorduk. Şimdi 2 senedir 6 ayda bir yapıyoruz. Bunun sebebi de ülkedeki enflasyon. Covid'den sonra bir Temmuz ayında, bir Aralık ayında asgari ücretle ilgili görüşme yapıyoruz. Zaman zaman ben ifade ediyorum ki bu sene geçmişte kanun gereği temsil noktası Türk-İş'te. Şimdi orda bizim sendikalarımız oluyor. Bu sene işçi olacak o masada. Temsilcilerimizin tamamı yani 4'ü de işçi olacak. Sendikacı olmayacak. Onlar bu parayla nasıl geçinemediklerini anlatacaklar. Sonra komisyonu tespit edeceğiz. Arkadaşlarımızla beraber benim anlatmamın yahut İlhami'nin anlatması sendikacının anlatması olmuyor. Yaşayan anlatsın, yaşayan bizzat orda oturacak, anlatacak. O masada kadın da olacak erkek de olacak işçi yani onlar kendi konumlarını anlatacaklar" dedi.
"Zamanı geldiğinde konuşacağız"
Asgari ücretle ilgili de açıklamalarda bulunan Atalay şunları söyledi;
"Asgari ücret lafı çıktığı zaman maalesef bizim ülkemizde ete, süte, kiraya, her yere zam geliyor. Şimdi şuanda asgari ücrete evet desem imzalasam, şubatın birinde alacak asgari ücret maaşını. Ne var şubata 3.5 ay zaman var. Yani o zamana kadar konuşmanın hiç bir anlamı yok. Zamanında konuşmak lazım. Bize her zaman soruyorlar ne isteyeceksin masada oturanlar isteyecekler, durumlarını anlatacaklar. Bu sene böyle bir düzenleme yapacağız nasip olursa."