Ruh sağlığının sıkça ihmal edildiğini vurgulayan Alhan, şöyle devam etti:
"Hayatın temposu, stres, kaygı ve günlük zorluklar derken zihinsel sağlığımızı nasıl koruyabileceğimizi unutabiliyoruz. Oysa ruh sağlığımıza iyi bakmak hem kendimize hem de sevdiklerimize daha iyi bir yaşam sunmamıza yardımcı olacaktır. Her 4 kişiden biri hayatının bir döneminde ruhsal hastalıklardan etkilenmektedir. 75 yaşını geçen kişilerde ise bu oran her iki kişiden biridir. En sık karşılaşılan ruhsal hastalıklar arasında depresyon, kaygı bozuklukları, panikatak, davranış bozukluğu, alkol ve uyuşturucu kullanımı, duygu durum bozukluğu ve şizofreni yer almaktadır."
"Hataların insanlar için olduğunu kabul etmek..."
Stresin hayatın bir parçası haline geldiğinde ruhsal dengeyi bozabileceğine dikkati çeken Alhan, stresle başa çıkmanın en etkili yollarının küçük molalar vermek, rahatlama tekniklerini kullanmak, hobilere zaman ayırmak, spor yapmak ve gerektiğinde destek aramak olduğunu dile getirdi.
Katı prensiplere sahip olmanın ve tüm ihtimalleri öngörmeye çalışmanın yorucu ve mutluluğu engelleyici olduğunu anlatan Alhan, "Hataların insanlar için olduğunu kabul etmek, hoşgörülü ve iyi niyetli olmanın ruh sağlığı açısından önemli olduğunu unutmamalıyız." dedi.
Bir gruba veya topluma ait olmanın kişiyi güvende hissettiren ve rahatlatan bir davranış olduğunu vurgulayan Dr. Hacer Kar Alhan, şu bilgileri verdi:
"Bugün, fiziksel rahatsızlıklarımız kadar ruhsal rahatsızlıklarımıza da özen göstermemiz gerektiğini bir kez daha hatırlamalıyız. Problemlerle mücadele ederken bazen yalnız hissedebiliriz ancak unutmayalım ki her zorlukla baş etmenin bir yolu vardır. Öncelikle duygularımızı kabul etmek, ardından güvenilir bir destek sistemi oluşturmak önemlidir. Profesyonel yardım almak ise güçsüzlük değil, aksine kendimize verdiğimiz değerin en büyük göstergesidir."