Eskişehir Özel Ümit Hastanesi’nin düzenlediği etkinlikte hastane çalışanları bebekleri prematüre olarak dünyaya gelen aileler bir araya geldi. Eskişehir Özel Ümit Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım ünitesi önünde düzenlenen etkinlikte mor renkteki kıyafet, toka ve kurdelelerle Dünya Prematüre Günü’ne dikkat çekildi. Prematüre olarak dünyaya gelen bebeklerin yaşam mücadelesini verdiği en önemli hastanelerden biri olarak ön plana çıkan Özel Ümit Hastanesi’nin uzman doktorları, prematüre bebeklerle ilgili çeşitli bilgilendirmelerde bulunurken, bebeklerini kucaklarına alçakları günü bekleyen aileler de yaşadıkları zorlu süreçlerden bahsetti.
“Bebekler anne karnında değil anne kalbinde büyümelerine devam ediyorlar”
Eskişehir Özel Ümit Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzmanı Dr. Özlem Kuğu, 17 Kasım Dünya Prematüre Günü’nde prematüre ile ilgili bilgiler verdi. Prematüre bebeklerin yalnızca beden olarak değil, organ açısından da gelişmemiş olduğunu söyleyen Kuğu, “Bugünü, 17 Kasım Dünya Prematüre Günü olarak kutluyoruz. Burada minik, 37 haftadan küçük doğmuş bebeklerimizin yaşam mücadelesini kutluyoruz. Bugün aynı zamanda riskli gebelerimize de umut olarak, farkındalık oluşturmak için mor giyinip hep beraber neşe ile kutladığımız bir gün. Prematüre bebekler daha erken dünyaya geliyorlar ve bizim için daha organların gelişmediği, desteğimize ihtiyacı ihtiyaçları oldukları bir dönemdeler. Özellikle riskli gebeliklerin kabul edildiği kadın doğum birimlerinde ve multidisipliner çalışan yoğun bakım ünitesinde ihtiyaç duyan bebeklerimiz burada deneyimli doktorlarımız ve hemşirelerimizin bakımı altında anneleriyle buluşacakları günü tamamlıyorlar. Çok güzel bir laf var onu çok seviyorum. Diyor ki, “Bebekler anne karnında değil, anne kalbinde büyümelerine devam ediyorlar.” O dönemde bize evlatlarını emanet edip, kavuşacakları güne kadar biz de onlara destek sağlıyoruz. Bebeklerimizin doğum yaptığı yere, takip edildikleri kadın doğum birimlerine göre ve hastane tercihlerine kadar yaşam riskleri açısından multidisipliner yerlerde takip edilmeleri çok önemlidir” dedi.
“Bir gün öncesi doktor kontrolüne gittiğimde herhangi bir sıkıntı yaşamamıştım ama gece rahatsızlandım”
Bebeği prematüre olarak doğan 35 yaşındaki anne Elif Çetinkaya da Dünya Prematüre Günü’nde yenidoğan yoğun bakım ünitesinde oğlunu beklerken yaşadığı süreci anlattı. Gebelik döneminde sağlıklı bir şekilde devam ettiğini, o günlerde bir sıkıntı yaşamadığını ve erken doğumun herkesin başına gelebileceğini belirten Çetinkaya, “Aslında doğum sürecim gayet güzel gidiyordu. Bebeğim biraz erken, 1 hafta önden gidiyordu ama herhangi bir sıkıntı yaşamadım ve doğum sürecim çok güzel gidiyordu ta ki 28+3 olana kadar. Bir gün öncesi doktor kontrolüne gittiğimde herhangi bir sıkıntı yaşamamıştım ama bir gün sonrası gece rahatsızlandım ve plasenta kanaması olduğunu öğrendim. Direkt Ümit Batıkent Hastanesi’ne geldim. Her şeyi belli bir sürecinde istiyorsunuz yani her şey zamanında olsun istiyorsunuz. Bebeğiniz çok erken doğduğu ve çok küçük olduğu için tabii ki korkularınız oluyor. ‘Nasıl yapılacak? Ne olacak?’ diye düşünüyorsunuz. Sonuçta bebeğimizi elime alamadım, onun üzüntüsü var ama tek korkum bebeğimin küçük olmasıydı. Çalışanların ve doktorlarımızın daha önceki bebeklerle ilgili yaklaşımını bildiğim için burayla ilgili bir sıkıntı hiç düşünmedim. O yüzden tek korkum bebeğimin hayatta kalması, tutunması, yani onun çabasını beklemek oldu. Onun dışında bir sıkıntı yoktu, yani korkum sadece bebekle ilgiliydi. Burayı tercih etmemin sebebi de dediğim gibi daha önceki prematüre bebeklerin burada neler başarabildiğini, ekibin çok sağlam olduğunu biliyorum. Doktorlarımızın bu konuda gerekli hassasiyetini, gerek yoğun bakım sorumlusu ve arkadaşların bu konuda ne kadar başarılı işler yaptığına kendim de şahit olduğumdan dolayı burayı tercih ettim” ifadelerini kullandı.
“Ekibimizle bu minik savaşçıların bu savaşı kazanması için elimizden gelen desteği sağlıyoruz”
Konu ile ilgili konuşan Özel Ümit Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nurcan Bayçora ise prematüre bebeklerin yaşam savaşını takdir ederek, şunları söyledi;
“Bugün Dünya Prematüre Günü, yani bu minik savaşçıların günüdür. Ben onlara ‘minik savaşçı’ diyorum çünkü minikler ama gerçekten çok güçlüler ve çok iyi mücadele ediyorlar. Bizler, yani ben, diğer doktor arkadaşlar ve yeni doğan ekibimizle bu minik savaşçıların bu savaşı kazanması için elimizden gelen desteği sağlıyoruz. Onları sağlıklarına kavuşmuş ve anne kucağında gönderene kadar bütün desteği veriyoruz. Onları buradan sağlıklı bir şekilde taburcu ederken de dünyanın en mutlu insanları biz oluyoruz. Prematüre bebekler tabii ki de küçük doğuyorlar ama sadece küçük doğmuyorlar, organları tam olarak gelişmemiş olarak doğuyorlar. Bu olgunluğa ulaşana kadar da almaları gereken desteği sağlıyoruz.”