Bugün gerçekleştirilen eylemde tüm üyeler 1 saat işyerlerine geç girdiler ve mesaiye geç başladılar. Türk Harb-İş Sendika Başkanı Hasan Atak eylemde yaptığı konuşmada, “Savunma sanayisinde gücü olmayan hiçbir devlet ekonomik bağımsızlığını sürdüremez. Savunma sanayisinde elde edilebilecek güç, bağımsızlığın en büyük ve önemli adımıdır. Bu da tamamen kendini yetiştirmiş tecrübeli ve kalifiyeli personellere bağlıdır. Askeri harcamaların Türkiye'de her geçen gün artmasına rağmen bu harcamaların tecrübeli ve kalifiye çalışanlara yansımaması başlı başına bir sorundur. Savunma sanayiinde özlük haklarımızda iyileştirmeler ve düzenlemeler yapılmadıkça bu sorun büyümekte gücümüzü ve bağımsızlığımız kaybettiğimiz teknik personeller nedeni ile riske girmektedir”
Eylemlilik süreçleri sonuç alınıncaya kadar devam etmeli
Atak şöyle devam etti, “Bugün savunma sanayii işçilerinin yaşamış olduğu sorunun tüm emekçiler tarafından yaşandığının farkındayız. IMF reçetelerinden de beter bir programla bir kez daha ezilenlerin, yoksulların ceplerine göz dikildiğinin farkındayız. Torba yasalarla vergi yükü işçilerin, emekçilerin, emeklilerin omuzlarına yıkılıyor. Farkındayız. Türk Harb İş Sendikası Eskişehir Şubesi olarak savunma sanayi işçileri olarak; zamlardan, yoksullaştıran ekonomik politikalardan rahatsız olan, “Bu böyle gitmez” diyen herkese sesleniyoruz: Bizlere her geçen gün daha fazla yoksulluk, sefalet, güvencesizlik dayatılan bu sistemi kabul etmeyelim. Daha fazla bedel ödemek istemiyorsanız; sendikalı sendikasız, çalışan-emekli, gelin hep birlikte haklarımız için omuz omuza verelim. Üretimden gelen gücümüzle haklarımıza sahip çıkalım.
Buradan Türk İş ve Türk Harb İş Genel merkezimize defalarca yaptığımız çağrımızı taleplerimizi bir kez daha yeniliyoruz; “Tüm siyasi kaygı ve siyasi konjonktürden bağımsız bir şekilde emeğin ve emekçinin yanında yer alarak sesimizi duyurmak adına tüm mücadele yollarını kullanarak eylemlilik süreçleri sonuç alınıncaya kadar devam etmelidir. Buradan Hükümete çağrımız; “İvedilikle gerçek enflasyon rakamlarının dikkate alındığı, kabul edilebilir bir oransal refah payı ve seyyanen artışı yapmalarıdır”
Atak taleplerini özetle şu şekilde sıraladı;
• Maaşlarımızda 4-5 puan artışlar yapılarak önümüze 24,73 oranının bir iyileştirme gibi getirilmesini istemiyoruz. Gerçek bir refah payı artışı gerçek bir zam oranı artışı istiyoruz.
• Evet vergide adalet sağlanmalı, az kazanandan az, çok kazandan çok verginin alındığı, artan oranlı servet vergisinin uygulandığı bir vergi düzeni getirilmelidir. Ancak bu düzenleme tek başına asla yeterli değildir. Vergi düzenlemesi ile birlikte tüm gelirlerimize yüzde yüzün altında kalmayacak şekilde ücret artışları için gereğini yapılmalıdır.
• Temel ücretlerin tamamını yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmalıdır.
• Yüksek enflasyon döneminde ücretlerimiz her ay en fazla yılda üç ayda bir belirlenmelidir.
• Yoksulluk sınırında yaşanan artışa göre güncellenmeli, üzerine her çeyrekte yaşanan büyüme rakamları refah payı olarak eklenmelidir.
• Emekli maaş hesaplama sistemi işçinin lehine acilen düzenlenmelidir.
• Ve bu ülkenin milli bekası, geleceği düşünülüyorsa savunma sanayiinde düşmana karşı caydırıcı güç olmaya devam etmesi isteniyorsa savunma sanayiinin asıl unsurları emekçilerine ayrı bir parantez açılarak bugüne kadar kaybedilen hakları ile birlikte savunma sanayii primi verilmelidir.