Vatandaşların en büyük problemleri arasında yer alan kira artışlarının önüne bir türlü geçilemezken Eskişehir İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Orkun Kılıç, yeni yerler açmak yerine var olan imar planlarının revize edilmesinin en doğru hareket olacağını belirtti. 

Eskişehir İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Orkun Kılıç, Eskişehir’in yapı stoğuna, yol ve otopark sorunlarına ve olası bir depremde meydana gelebilecek durumlara kadar birçok noktaya değindi. Kılıç, şu ifadeleri kullandı: 

“Her şey sabit duruyor da sadece kiralar artıyor değil”

“Kira artışları konusunda belediyeleri suçlamak doğru değil. Asgari ücrete yüzde 34 oranında bir zam geldi. Onun ardından memurlara daha yüksek bir zam artışı oldu. Bunlar tabi arış nedeni oluyor. Ülkede bir enflasyon ve ekonomide bir bozukluk var. Maliyetler ciddi oranda artınca otomatikman asgari ücrete ve maaşlara bir zam yapılması gerekiyor. Hatta maaşlı çalışan kişileri dinlediğimiz zaman ise görüyoruz ki maaşlara gelen artışlar bile giderlere gelen artışları karşılayamadığını söylüyorlar. Asgari ücret henüz açıklamandan başlayan süreçte her şeye yüzde 30 ila 40 arasında bir zam geldi. Ülkede her şeyin fiyatı artarken kiraların fiyatının artmamasını beklemek zaten çok anlamsız olur. Sadece kiralar artmıyor her şeyin fiyatı artıyor. Kiralar sadece fiyatı artan kalemler bir tanesi. Kiraları düşürmek için neler yapabiliriz? Aslında bu ekonominin bir uzmanlık alanı. Çünkü şuan ülkede her şeyin fiyatı sabit duruyor da kiralar artıyor gibi bir durum söz konusu değil.

Eskişehir’de arsa maliyetleri yüzde 25 ila 50 arasında 

“Bir enflasyon var. Bu enflasyon bittiği zaman alım gücü, refah seviyesi yükseldiği zaman kiralarda insanların ödeyebileceği bir rakama gelir. Ekonomik kısmının dışında inşaat açısından neler yapabiliriz diye bakarsak ortaya seçenekler çıkıyor. Belediyeler yeni imar alanları açarsa kiralar düşer mi? Yeni imar alanları açarsak ne olur? Arsa maliyetlerimiz düşer beklentisi içerisindeyiz. Ama onun da örnekleri var. Mesela TOKİ’nin bir arsa maliyeti yok ama sattığı konutların fiyatı belli. Biz yeni imar alanları açsak bile hiçbir zaman bu arsa maliyeti konutta yüzde sıfır olmaz. Şu an Eskişehir’de arsa maliyetleri bölgesine, mevkiisine göre yüzde 25 ila yüzde 50 arasında değişiyor. Yeni imar alanları açtığımız zaman bu yüzde 50 dediğimiz yani müteahhitin arsayı alırken yaptığı inşaatın yarısını arsa sahibine verdiği model yüzde derken bunu kastediyorum yüzde 50 olan yerlerde çok bir düşme beklemeyiz. Fakat yeni arsa açtığımız zaman bu yüzde 25 ile 34’lük kesimde kalan arsalar bir miktar geriye gelebilir. Yüzde sıfır olamayacağına göre yüzde 20 olur en fazla. Yeni arsa açarak inşaatlarda en fazla yüzde 10’luk bir maliyet düşmesi belki yapabilirsiniz.” 

“Şehrimizin kötü bir yapı stoğu var” 

“Yeni yer açmanın da getirdiği bazı sorunlar var. ‘Şurayı açalım’ demekle açılan yerler şehirler için bir cinayete dönüşür. Resmen şehri katletmek olur. Çok planlı bir şekilde, şehrin nereye hangi sebeple büyüyeceğini tespit ederek ilgili odaların görüşünü olarak yeni yerlerin açılaması gerekiyor. Yeni yerler açıldığı zaman buraların altyapılarının yapılması lazım. Elektriğinin, suyunun, kanalizasyonun ve yollarının yapılması lazım. Bunların da giderleri vatandaşların parasıyla karşılanacak şeylerdir. Buradan şu anlamı çıkarmamak gerekiyor. Yeni yerlerin açılması lazım mı? Evet açılması lazım ama biz inşaat mühendisleri olarak şundan yanayız. Ülkemizde bir deprem gerçeği var. Bu durum Eskişehir için de geçerli. Şehrimizde kötü bir yapı stoğu var. Bunca zaman Eskişehir’de siyasilere baktığınız zaman hepsi bir sebep söylüyor ama o veya bu sebeple yeni yerler açılmamış. Mevcut yerlerde değerlenmiş. Dolayısıyla şu an tam dönüşüm yapılabilecek dönemlerdeyiz. Yeni yerler açmak yerine mevcut imar planlarımızı revize ederek biz eski yapı stoğumuzu nasıl yenileriz? Olası bir depreme nasıl daha hazır bir hale geliriz diye düşünmek zorundayız. Bu başta can güvenliğimiz ve aynı zamanda maddi olarak da ancak şu an yapabileceğimiz şeyler.” 

Eskişehir’de zarar 10 milyar dolar

Çevre ve Şehircilik bakanımız açıklamıştı 100 milyar dolar gibi bir maliyeti var bu son depremlerin. Depremden önce belki de bu paranın onda biriyle buraları yapabilirdik. Ülkemiz 90 milyar dolar zarardan kar edilebilirdi. Can kayıplarımız asıl en büyük problem. Eskişehir’de yaklaşık 10 milyar dolarlık bir zarar oluşacak. Bunu depremden önce 2 milyar dolarlık bir kaynakla halletmemiz mümkün. Bunu da mevcut imar planlarını yenileyerek, ada bazında çözümler sunarak belki de o kaynaklara bile gerek kalmadan halletmemiz mümkünken çözümü yeni imar planlarında aramak teknikten uzaklaşmak olur. 

“En büyük problem nizam problemi”

Eskişehir’de en büyük problemimiz bitişik nizam problemi olduğunu dile getiren Kılıç, “Evleri bitişik nizamda imar ettiğimiz için hem inşaat mühendisliği açısından hem de mimari açıdan birçok sorunumuz var. Eskişehir’de genel olarak ortalama bir parselimiz 120 metrekare civarında. Bitişik nizam, 3 katlı yerlerden oluşuyor. 120 metrekare üzerine 3 tane 3+1 daire yapıyoruz. 8 kişilik bir asansör koyuyoruz. Çoğu zaman o ağartmanda 8 kişi yaşamıyor bile. Burada bir düzenleme yapsak ada bazında buraları birleştirsek tek tek bitişik binalar yapacağımıza ortada toplu katlı 4 tane dairesi olan binalar yapsak o zaman bir asansörün maliyeti 4’e bölünmüş olacak. Bunun gibi birçok kalem 4’e bölündüğü için yeni imar planı açmaktan çok daha büyük bir karı mevcut imar planlarımızı yenileyerek yapabiliriz. Bunu yaptığımız zaman daire fiyatlarının ekonomikleşmesinin yanı sıra çok daha büyük artılarımız daha olacak. Yeni imar planları açmanın getirmiş olduğu külfetten kurtulmuş olacağız. Binaları ortada topladığımız zaman bahçesi olan, ayrık nizam, otoparkı olan binalarımız olur. Otopark sorunu çözülmüş daha ferah evler yaratmış olacağız” dedi.  

Eskişehir ekonomisi çökmeden…

Eskişehir’de iki katta kalmış mahallerimiz var. Sazova, Şirintepe’nin bir kısmı, Fevzi Çakmak var. Buralarda mevcut imarı 4 kat arttırarak değil de imar planını revize ederek ada bazında çözümler sunarak ve buralarda bir kat artışı sağlayarak hem inşaat yoğunluğu getirebiliriz ama bu yoğunluğu mevcut yoğunluğu katlamadan çözmüş olalım. Hem toplu inşaatların getirdiği maliyet avantajlarından yararlanabiliriz. Hem yollarımız genişletebiliriz hem de otopark sorunumuzu çözebiliriz hem de en önemlisi yapı stoğumuzu yenileyerek olası bir depremde can kaybı olmadan Eskişehir’in ekonomisi çökmeden çıkabiliriz.

KAYNAK: Haber Merkezi

Editör: Şehir Gazetesi