Eskişehir’e pek çok yönetici geldi gitti. Bu yöneticilerden yalnızca icraatları, tavır, davranışları ile örnek teşkil edenler hep hatırlandı. Bıraktıkları eserleriyle de takdir aldılar. Özellikle de vatandaşlarla olan ilişkileri hala sohbetlere konu yapılıyor.
Bu bürokratlarımız, faktörler ne kadar değişse de, değişen koşullara uydular. İnsanlarla da iyi ilişki kurdular. Bir işin başarıya ulaşmasında, devamlı bilgi alıp muhtelif görevleri, bilgi yetenek ve deneyimlerine göre, en uygun kişi/kişilere dağıtmak ve takip etmek suretiyle en iyi sonucu aldılar. Bu özellikleri ile de örnek oldular.
Valilerimizden, Sayın SÖNMEZ, düşünceleri, fikirleri ve konuşmaları, sade, duru, pak ve moral vericiydi. Ayrıca dünya için ahretini, ahret için de dünyasını, terk etmeyen, dengeli bir hayat anlayışı da vardı. Her zaman risk almaya yatkın, zamanı iyi kullanan, alçak gönüllü, fırsatları değerlendiren, gelişmelere çok iyi adapte olan, ufku geniş bir yapıda gördük.
Sayın SÖNMEZ, emekli olmasına rağmen, Eskişehir’i unutmadı. Nitekim, Tayfur Bayar Lisesi’nin açılışında," Sevgili Tayfur BAYAR, yaptırdığınız o sıcak sevgi yuvası okulla, öyle bir resim yaptınız ki, bu resim içinde kar çiçekleri var. Siz, karanlığı ışıkla boğan, sevda türkülerindeki içtenliğin, çağdaş değerlerin resmini yaptınız. Sağ olun, var olun. Umarım bu güzel davranışınız, herkese örnek olur." demişti…
Valilerimizden Sayın Kadir ÇALIŞICI ve yatırımcı daire müdürleri ile birlikte Sivrihisar’a gitmiştik. Sivrihisar’daki tüm programına da katıldık. O’nu, bir gönül ve bir halk adamı olarak gördük. O gün, gezi süresince halkla iç içe ve birlikte icraat sergilemişti.
Sayın ÇALIŞICI, Eskişehir’in sorunlarının çözümüne ciddi katkıda bulundu, özellikle de Eskişehirspor’a karşı ilgisi ve Kızılinler’deki termal suyu çalışmaları ile büyük takdir almıştı.
17 Ağustos depreminde, üç gün enkaz kaldırma çalışmalarına katılmış, görülen eksiklikleri de o günkü Valilerimiz Sayın Ali Fuat GÜVEN’ e aktarmış, en çok sorunun da deprem sonrası deprem toplanma yerlerinde yaşadığını belirterek, Eskişehir’ de çadır kentlerin kurulmasını önermiştik.
Sayın GÜVEN, önerimizi olumlu buldu. Zincirlikuyu Mahallesi’nde 62500 m2, Mamuca’da 55500 m2 ve Şahin Tepesi’nde olmak üzere üç çadırken kurulmuştu. Şahin Tepesindeki çadır kent, yeri bir kooperatife tahsis edilerek, Mamuca yolundaki çadır kentte, TOKİ tarafından, ev yapılarak ortadan kaldırıldı. Zincirlikuyu Mahallesi’nde 62500 m2 çadır kentin de akıbetini bilmiyoruz. Oysa bu çadır kent sahalarının ve deprem için gerekli malzemenin her an hazır olması gerekir.
Valilerimizden Sayın KILIÇLAR’a ilettiğimiz her sorunla ilgilendi, anında ilgili daireleri, arayarak çözdü. Özellikle de, Sivrihisar ve ULU Cami ile ilgili sorunlarla bizzat ilgilendi. Bildiği doğrulardan taviz vermedi. Devleti, her şart ve zeminde savunan bir yönetici olarak gördük. İlin, yapısal ve işlevsel sorunlarını çözmesiyle de dikkat çekti.
Sayın Kılıçlar’ın girişimi ile “YUNUS EMRE” Milli Eğitim Bakanlığınca, ''İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği''nde yapılan değişiklik Resmi Gazete’de yayımlanarak, Mayıs ayının ilk haftasında ülkemizdeki tüm okullarda anılıyor.
Başarılı bürokratlarımızdan biri de, Ziraat Fakültesi Dekanlarımızdan Prof. Dr Hasan TOSUN’du. Onun döneminde Ziraat Fakültesi’ nde, bireysellik yerine "TAKIM RUHU" hakim oldu. Rekabet yerini iş ve güç birliğine bıraktı. Bilgi ve kaynakların paylaşımı, en üst düzeyde oldu. Koordinasyon arttı. Bölümler arası bütünleşme oluştu. Ziraat Fakültesi’nin de mimarı oldu.
Sayın Prof. Dr. Hasan TOSUN, döneminde, ESOGÜ Ziraat Fakültesi iki önemli kongreye ev sahipliği yaptı. İlki, “1. Ali Numan Kıraç Tarım Kongresi”, diğeri ise “Ulusal Baraj Güvenliği Sempozyumu” idi.
Sivrihisar ve Tepebaşı kaymakamlığı yapan, bugün de Osmaniye Valisi olan Sayın Dr. Erdinç YILMAZ’ı da unutamadık.
İz bırakan Valilerimizden biri de görevini başarılı bir şekilde yürütürken, Emniyet Genel Müdürlüğü getirilen Sayın Erol AYYILDIZ’dır. Görev yaptığı süre içinde devleti layıkıyla temsil etti. Yaşantısı, davranışı, düşünceleri, fikirleri ve icraatı ile örnek oldu.
TÜLOMSAŞ, Sayın AVCI döneminde kurum olarak "Neredeyiz?", "Dünya klasmanındaki yerimiz neresi?" sorusuna sürekli cevap aradı. Farklı pazarlardan pay almayı ve ürün çeşitliliğine sahip olmayı hedef olarak seçti. AR-GE çalışmalarının öncelikli tutulması, kurumun ulusal ve global pazarlardaki rekabet gücünü artırdı.
Bu bürokratlarımız gibi onlarca bürokratımız Eskişehir’de yetenekleri, girişimcilikleri, yatırımcı, dinamik, değişimci, risk alan davranışları, Eskişehir’ de yaptıkları icraatları ve görev yaptıkları süre içinde gösterdikleri performansları hatırladıkça, sohbetlere konu oluyorlar, yaptıkları hizmetlerden dolayı da takdirle hatırlanıyorlar..
Hülasa Eskişehir’de başarılı yöneticileri unutmadık, unutulmayacak ve unutturmayacağız. Çünkü onlar, icraatı ile gelecek nesiller için birer örnek ve rehberdir.