Odunpazarı Kent Konseyi İklim Krizi ve Çevre Çalışma Grubu Kolaylaştırıcısı Nezahat Telci, 22 Mart Dünya Su Günü'nde yaptığı açıklamada suyun yaşam için vazgeçilmez bir kaynak olduğunu bir kez daha hatırlattı. Telci, "Bugün, 22 Mart Dünya Su Günü'nde, suyun yaşamımızdaki hayati önemini bir kez daha hatırlıyoruz. Su, yalnızca bireysel ihtiyaçlarımızı karşılamakla kalmaz, aynı zamanda endüstriyel faaliyetlerin sürdürülebilirliği için de kritik bir kaynaktır" ifadelerini kullandı.
Bazı havzalarda suyun aşırı ve dengesiz kullanımının ekosistemler için büyük bir tehdit oluşturduğunu ifade eden Telci, "Bu durum, özellikle yeraltı su seviyelerini düşürmekte ve su kıtlığı riskini artırmaktadır. Ayrıca bu kullanımın biyoçeşitliliğin kaybı dahil olmak üzere sağlık ve çevresel etkileri de göz ardı edilmemelidir" diye konuştu. Türkiye'de kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarının 2000 yılında 1.652 metreküp iken, 2022 yılında 1.322 metreküpe kadar düştüğüne dikkat çekerek, ülkenin su stresi yaşayan bir ülke konumuna geldiğini vurguladı.
Dünya Kaynakları Enstitüsü'nün (WRI) 2040 yılı projeksiyonlarına göre Türkiye’nin su stresi seviyesinin yüzde 30 artacağı ve dünyada en fazla su sıkıntısı çeken 27. ülke olacağının tahmin edildiğini söyleyen Telci, "Türkiye, 'aşırı yüksek' stres seviyesinde olmasa da, 'yüksek' derecede su sıkıntısı yaşayacak ülkeler arasında yer alacaktır maalesef" ifadelerini kullandı.
“İklim değişikliği ve su kıtlığı göç dalgasını tetikleyebilir”
Telci, su kaynaklarının azalmasının sadece çevresel değil, aynı zamanda sosyoekonomik ve jeopolitik sonuçları da olacağını belirterek, "Yakın dönemde Ortadoğu ülkelerindeki savaşlar ve iç karışıklıklar nedeniyle büyük göç alan Türkiye, bu kez de Fırat ve Dicle gibi tatlı su kaynaklarına sahip olması nedeniyle, iklim değişikliği, su kaynaklarının azalması, kuraklık ve tarımsal üretimdeki düşüşten etkilenen topluluklar tarafından göç edilecek ülke haline gelebilecektir" dedi. Türkiye’nin milyonlarca insanın göç baskısıyla karşı karşıya kalmasının yüksek ihtimal olduğunu belirten Telci, bu durumun sınır güvenliği, altyapı, su kaynakları ve ekonomik dengeler üzerinde ciddi sarsıntılara yol açabileceğini söyledi.
Telci, Dünya Su Günü vesilesiyle tüm bireyleri, tarım sektöründekileri ve sanayi kuruluşlarını suyun bilinçli kullanımı konusunda sorumluluk almaya davet ederek, "Suyumuzu korumak, yalnızca bugünün değil, gelecek nesillerin de yaşam kalitesini güvence altına almak demektir. Gelin, suyun değerini birlikte koruyalım ve sürdürülebilir bir gelecek için adım atalım" çağrısında bulundu.