Jeoloji Mühendisleri Odası'nın incelemesi Eskişehir, Hatay, Konya, Bingöl, Kahramanmaraş, Osmaniye, Manisa, Burdur, Balıkesir, Aydın, Erzurum, Tokat, Kocaeli, Kayseri, Muğla, Denizli, Erzincan ve Hakkari gibi şehirleri kapsıyordu. Eskişehir fay zonu üzerinde olan tek depremin 20 Şubat 1956 yılında Çukurhisar merkezli 6,4 büyüklüğünde gerçekleştiğini ifade eden Demirtaş, Eskişehir kent merkezi güneyinden geçen Eskişehir fay zonu'nun 7 büyüklüğünde deprem üretme olasılığının çok düşük olduğunu söyledi. 

“Kampüsten fay geçiyor gözüküyor”

Daha önce Eskişehir fay zonu boyunca sakınım bandı oluşturulduğunu ve raporun Bakanlıkça onaylandığını belirten Demirtaş, “Uzmanlık alanım olduğu için bu konuyu yakından takip ediyorum. Osmangazi Üniversitesi’nin içerisinden fay geçiyor mu geçmiyor mu meselesi, bu fay Eskişehir’in güneyinden geçiyor. Eskişehir fayı yok demek doğru değil, Eskişehir fayı var. Eskişehir fayı 1956’da 6.4’lük bir deprem üretti. Normal bir fay ve eğimi var. Bu faya sakınım bandı oluşturulur mu? Kampüsten fay geçiyor gözüküyor. Geniş bir zon. Yapılan yanlış şu, oradan fay geçmiyor diye rapor yazdılar bu rapor da onaylandı. Bu rapor onaylanınca şu andaki çok ciddi bir komedi başladı” dedi. 

“Böyle bir şey olabilir mi?”

Demirtaş şöyle devam etti;

“Sakınım bandı öyle kolay kolay oluşturulacak bir olay değil. Kampüsün doğusunda sakınım bandı var, batısında da sakınım bandı var, ortasında sakınım bandı yok bu çok gülünç bir şey. Böyle bir şey olabilir mi? Fay kampüsü atlayım demez. Eskişehir’in hem kuzeyinden hem güneyinden faylar geçiyor. Normalde bu komisyonun başında olsam ben Eskişehir fayına sakınım bandı oluşturmam. Kaldırırsanız bunu sadece kampüsten değil diğer diğer taraflardan da kaldırmanız gerek. Bu normal bir fay, normal fay da yüzey kırığı oluşturup oluşturmayacağı belli değil. İkincisi kırığın nereden çıkıp çıkmayacağı değil. Eskişehir’in ovasından çıkabilir ya da çıkmayabilir”

“Deprem tekrarlama aralığı önemli”

Sakınım bantlarına dikkat çeken Ramazan Demirtaş, “Eskişehir fayı ne kadar sürede deprem üretiyor, hangi aralıklarla deprem üretiyor, bunun cevabını vermezseniz buradan bir fay geçiyor diye buradaki yatırımları engellemenin savunulacak bir yanı olmaz. Eskişehir’in güneyini sınırlayan bir fay var. Bu fay eğer 6.6’lık bir deprem üretirse Eskişehir ovası içerisindeki gevşek zemin üzerinde bulunan yapılar depreme dayanıksız ise yıkılır. Bu dediğim gibi fay geçiyor geçmiyor meselesi değil. Deprem tekrarlama aralığı önemli. Genelde bu tür fayların tekrarları da bin yılın üzerindedir. Çünkü bu fay çok büyük bir fay değil. Bizim için fayın Eskişehir’den geçip geçmemesi meselesini bir kenara bırakıp sakınım bandı denen şeyleri de ortadan kaldırmak gerekiyor. Sadece kampüsten değil diğer taraftan da kaldırmak gerekiyor” şeklinde konuştu. 

Depreme dayanıksız ne kadar bina var?

Demirtaş, faylardaki sakınım bandının bir an önce kaldırılması gerektiğini belirterek, “Eskişehir şu anda yapısal anlamda nasıl bilemiyorum. Gerçekten depreme dayanıklı mı değil mi bilemiyorum kentleşme açısından o önemli. Bizim bunu tartışmamız lazım. Yani Eskişehir’de 6 buçuğu geçen bir deprem olduğu zaman ovalık zeminlerde bulunan depreme dayanıksız ne kadar bina var bunu gündeme getirmek lazım.  Sakınım bandı mantığı şu anda doğru bir mantık değil. İnsanları mağdur etmenin mantığı yok. Faylardaki sakınım bandının bir an önce kaldırılması lazım” dedi. 

“Fay yasası en başta Eskişehir’i mağdur eder”

Fay yasasına karşı çıktığını kaydeden Ramazan Demirtaş, “Fay yasasına çok ciddi bir tepki koyuyorum. Bu yasa kesinlikle çıkmamalı. Çıkarsa birçok yeri mağdur eder, bunların başında da Eskişehir gelir. Eskişehir fayının etrafındaki bantları her tarafa koyarsınız, buradaki insanları mağdur edersiniz. Gerçekten bir yere sakınım bandı koyacaksanız, bunu ispatlamanız gerekiyor. Jeoloji Mühendisleri Odası altından doğrudan fay hattı geçen 24 il incelemeye aldı, illerin arasında Eskişehir de var. Ben bu tepkiyi onun için koydum. Eskişehir fayı üzerinde 7 büyüklüğünde bir deprem üretecek fay hangisi öncelikle bunu bir söylemeleri gerekiyor. Eskişehir fayı geçiyor burada 7 büyüklüğünde deprem üretecek diye bir durum yok. Bu fay var ama sakınım bandı oluşturulur mu oluşturulmaz mı konu bu. Fay yasası çok büyük yanlışlıklara neden olur. Fay yasası geçerli olursa riskli denilen kısımlardaki tüm binalar yıkılıp oradan taşınması gerekir. Bu doğru bir karar değil. Sakınım bandı içerisinde kalan binalar için bu binalar yıkılacak demek istiyorsunuz. Sizin şu andan itibaren hepsini yıkıp kaldırmanız gerekiyor. Osmangazi Üniversitesi’ni de o zaman taşımanız gerekiyor, eğer fay yasası yürürlüğe girerse. Sakınım bandı gereği de orayı boşaltacaksınız insanları mağdur etmeden. Siz Eskişehir fayından önce burada bir yüzey kırığı oluşturacak depremin ne zaman olacağını söylemeniz gerekiyor. Onu bildikten sonra arkasından bu kırığın gerçekten yüzey faylanması oluşturup ne kadarlık bir zonun içerisinde bu yüzey kırığı gelişecek, bunları bilmezseniz o zaman havada kalır bu işler. Bunu da yapabilecek Türkiye’de 3-5 insan yoktur. Kolay bir olay değil. Çok ciddi bir şekilde yanlışlara yol açacak teknik, ekonomik, hukuki açıdan ciddi sorunlara yol açacağı için ben sürekli tepki koyuyorum bu yasa çıkmamalı. Fay Yasası çıktığı an sadece Eskişehir değil Türkiye’deki 485 fayın üzerindeki insanları mağdur eden bir spekülasyona neden olur. Diyelim siz Eskişehir’de 100 metre sakınım bandı oluşturdunuz, orada da arsalarınız var, bakın mal varlıklarınızı sıfıra indirdiniz. Neden birisi oraya fay geçiyor, keyfi bir genişlikte sakınım bandı oluşturunca sizin binalarınızın değeri düşecek, satamayacaksınız gibi birçok yanlışlıklara yol açılır. Eskişehir fayı normal fay olduğu için buraya sakınım bandı oluşturulmaz. ‘ESOGÜ’nün altından fay geçiyor diyorsanız ESOGÜ’yü oradan kaldırmanız gerekiyor’, bu doğru bir yaklaşım değil, buna deprem mühendisleri de karşı çıkar. Çünkü o kırıkla ilgili ciddi bir belirsizlik var. Sırf oradan fay geçiyor diye bir yasaklı bölge belirlemek mühendislik açısından doğru bir yaklaşım değil”

Kaynak: Haber Merkezi