CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, kongredeki konuşmalarında şu ifadelere yer verdi;
Geleceğimiz olmadan yaşarız!
Bizler genellikle sonuçlar üzerine yorum yapan bir toplum haline geldik. Oysa bize düşen görev sonuçları yaratan nedenleri bulmak, sorgulamak ve onları ortadan kaldırarak geleceğe yönelik yeni stratejilerin yaşama geçirilmesi olmalı. Eskişehirspor ve geçmişte yönetim kadrolarında emek koyan insanlar 60’larda 70’lerde neyi doğru yapmışlar da Eskişehirspor, Anadolu’da bu düzene baş kaldıran bir kulüp haline gelmiştir ve Eskişehirspor neyi eksik yanlış yapmıştır da içinde bulunduğumuz duruma düşmüştür. Bunları eğer sorgulayamazsak, bu tespitleri yapamazsak bu kulüpte açıklığı, şeffaflığı hesap verilebilirliği etkin kılmazsak geleceğimizin olmayacağını hepimiz yaşayarak görüyoruz.
Bu kente bu potansiyel var!
60’larda olduğu gibi düştüğü yerden ayağa kalkması becerebilen, küllerinden yeniden doğacak bir kulübü, kurumsal kültürü bir yapıyı hayata geçirmek zorundayız’ diyen Arslan, “En az 433 milyonluk borcumuz var. Bu gerçekle yüzleşmek zorundayız. Ne olmuştur da ortaya sportif bir başarı çıkmadığı halde en az 433 milyon lira borcumuz oluşmuştur? Bu nasıl kimler tarafından ortaya çıkarılmıştır? Bunun hesabını sorulmuş mudur? Kongreler bunların tartışıldığı değerlendirildiği hesaplaşıldığı ‘hesap’ kelimesi biraz ağır gelebilir ama bunlar kasttım tartışmaktır çözüm üretmektir.
Kurumsal kültürü hayata geçirmeliyiz!
Geçmişte bağımsız denetim firmaları bu kulübü defalarca inceledi. Peki ne oldu? Bu raporlarda kim neyi ortaya koydu? Bu raporlar kamuoyuyla ne kadar paylaşıldı? Uçan kuşa borcumuz var desek yeridir. Adınızı sanını bilmediğimiz, yeşil sahada görmediğimiz futbolculara, menajerlerine, şuna buna dahi milyonlarca lira borcumuzun olduğu gerçeği ile yüzleşmek zorundayız. Peki bunu yaratan kim? 60’larda olduğu gibi düştüğü yerden ayağa kalkması becerebilen, küllerinden yeniden doğacak bir kulübü, kurumsal kültürü bir yapıyı hayata geçirmek zorundayız.
Ayağa kalkmayı yaşamaya geçirmeliyiz!
Bunu şu kurumu bu kişiyi suçlayarak başaramayız. Bu kente bu potansiyel var, birikim var, mali yapı var. Onlarca yıl katkı sağlayan kurumlar kişiler eğer bu gün mesafe koymuşsa bu onların suçu değil ki. Kısa, orta ve uzun ölçekli politikalar geliştirerek, düştüğümüz yerden ayağa kalkma becerisini, kenetlenme duygusu içerisinde yaşamaya geçirmek zorundayız. Geçmişte görev yapmış başkanlarımıza ve yönetim kurullarına şükranlarımı sunuyorum. Göreve seçilecek olan arkadaşlarımıza sayın Ulaş Entok şahsında başarı dileklerimi iletiyorum.