Çakırözer yazılı yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Eskişehir’imiz ve Eskişehirliler öteden beri evlatlarımızın eğitimi konusuna en fazla önem veren kentlerin başında gelir. Devlet imkanlarıyla yapılan okullarımızın yanı sıra, ETİ gibi Sarar gibi özel kuruluşlarımızın, OSB gibi önde gelen meslek örgütlerimizin ve çok sayıda yardımsever hemşehrimizin cömert katkılarıyla bitirilerek Milli Eğitim Bakanlığı’na teslim edilen pek çok okulumuz ve yine çok sayıda özel okulumuz verdikleri eğitimin kalitesiyle, özverili eğitim emekçilerimizin çabalarıyla ve yetiştirdikleri öğrencilerimizin başarılarıyla Türkiye çapında ses getirmektedir.
Buna rağmen Eskişehir’imizin eğitim alanında sorunları yok mudur? Elbette vardır. Başta Emek Mahallesi olmak üzere bazı mahallelerimizde okul ihtiyacı hat safhadadır. Taşımalı eğitim nedeniyle binlerce evladımız her gün köylerinden onlarca kilometre uzağa gidip gelmek zorunda kalmaktadır. Öğretmenlerimiz ve diğer eğitim emekçilerimizin sorunlarından, okullarımızın temel ihtiyaçlarına kadar çözüm bekleyen onlarca sorun sayabiliriz.
Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin’in geçtiğimiz hafta sonu Eskişehir’e yaptığı ziyaretin eğitim alanındaki bu eksiklerimizi giderme noktasında önemli bir fırsata dönüşmesini beklerken Sayın Bakan’ın yerel yönetimleri itham eden açıklamaları bizi fevkalade şaşırtmıştır.
22 yıllık bir iktidarın uzun yıllar Milli Eğitim Bakanlığı bürokratı, şimdi de Bakan olarak temsilcisi olan Sayın Tekin Eskişehir’de yaşanan okul sıkıntısının sorumluluğunu belediyelerimize yıkmak gibi gerçekle bağdaşmayan, tamamen siyasi maksatlı bir tutum içine girmiştir.
Sayın Bakana göre Eskişehir’de okul yapacak arsa bulamamalarının nedeni belediyelerimizmiş. Ve 81 il içinde sadece Eskişehir’de belediyeler kendilerini zorlamaktaymış.
Öncelikle buradan Sayın Bakan’a hatırlatmak isteriz: Okul yapmak belediyelerin görevi değildir. Belediyelerin örgün eğitimle ilgili yetki ve sorumluluğu yoktur. Bu iş, başında bulunduğunuz Milli Eğitim Bakanlığı’nın asli görevidir. Kendi beceriksizliğinize, yetersizliğinize, plansızlığınıza Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri mazeret olarak gösteremezsiniz.
Gerek Büyükşehir Belediyemiz gerekse Odunpazarı ve Tepebaşı belediyelerimiz konu eğitim olduğunda merkezi idarenin taleplerine her zaman yapıcı yaklaşmışlar, imar planlamalarını İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün görüşlerini de dikkate alarak hazırlayarak, çözüme yönelik katkı sunmuşlardır. Ancak merkezi idarenin bazı kurumları aynı yapıcı ve iyi niyetli yaklaşım içinde olmamıştır.
Örneğin; Akarbaşı, Çamlıca ve Mamure mahallelerimizde okul yapımı için istenen arsa hisseleri ile Büyükşehir Belediyesi’nin arkasındaki boş arsanın takas edilmesi yönünde Büyükşehir Belediyemizin önerisi Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 15.12.2020 tarihli yazısı ile reddedilmiştir. Yani Bakanlığınız okul için arsa istemiş, Büyükşehir Belediyemiz de olumlu yanıt vererek kendi hizmetleri için emsal hatta daha küçük miktarda yeri takas etmeyi önermiş ama bakanlığınızın belki de bilgisi dışında bu yapıcı öneri reddedilmiştir.
Bakan Tekin haksız suçlamalarından önce, Türkiye’nin dört bir yanında merkezi idare ile belediyeler arasında belli yasal çerçeve içinde yapılabilen kamu mülkiyetindeki arazilerin trampa, kamulaştırma ve mahsuplaşma gibi iş birliği yöntemlerinin Eskişehir’de neden ve kimlerin engellemesiyle yapılamadığını sorgulamalıdır. Bu sorgulamayı yapmadan çıkıp ‘81 il içinde tek engelleme Eskişehir belediyelerinde’ demek hem haksız bir suçlamadır hem de açıkça kamuoyunu yanıltmaktan başka bir anlam taşımaz.
Öte yandan, bu şehirde eğitim alanında gerçekten bir engelleme vardır! Ama Sayın Bakanın dediğinin tam tersine iktidarın talimatıyla, belediyelerimizin okullarımıza bedelsiz hizmetlerine yönelik engellemelerdir.
Bu şehirde Tepebaşı Belediyemizin okullarımıza yıllardır düzenli yaptığı temizlik hizmetlerine yasak getirilmiş, pandemi döneminde ilaçlama için dahi okullara girmesine izin verilmemiştir. Yine çocuklarımızın eğitimine karnı tok başlayabilmesi için hazırladıkları kumanyaların okullarda dağıtımına izin verilmemiştir. Hatta Tepebaşı Belediye Başkanının kendi mezun olduğu okula ziyaret yapması bile izne tabi tutulmuştur.
Benzer biçimde Odunpazarı Belediyemizin okullar için hazırlattığı kamelyalar, çöp kutuları, oyun alanları okullara sokulmamış, hatta verdiği banklardan ‘Odunpazarı Belediyesi’ yazısı silinmiştir.
Sayın Bakan’dan bu gerçek engellemeler konusundaki düşüncelerinin yanı sıra Eskişehir’de yıllardır çözüm bekleyen eksikler için de kamuoyunu aydınlatmasını bekleriz:
• Eskişehir’imizde 22 yıldır prefabrik binada gecekondu eğitim veren İsmet Paşa İlkokulu için ne yaptınız?
• Deprem riski bulunan onlarca okul için ne yaptınız? Yıkım kararı çıkan Osmangazi Ortaokulu gibi okullar neden hala bekliyor? TOKİ Şehit İsmail Tetik Anadolu Lisesi bünyesinde Nurettin Topçu Anadolu Lisesi örneğinde olduğu gibi okul içinde okul uygulaması nedeniyle yaşanan mağduriyetleri nasıl gidereceksiniz?
• Binası biten okullar, üzerinden yıllar geçmesine rağmen neden devralınıp hizmete açılamıyor?
• Doktor Mustafa Çamkoru Ortaokulu inşaatı neden yıllardır bitirilemiyor? Yenikent Mehmet Gedik Ortaokulu arsa sorunu çözülmesine rağmen neden hala inşaata başlanmadı?
• Özel eğitim gerektiren çok sayıda öğrencimiz olmasına rağmen neden bir okul inşa edilmiyor?
• Okulların büyük çoğunluğunda yardımcı hizmetli personel eksikliğini yıllardır neden gidermiyorsunuz?
• Eskişehir’de ve Türkiye genelinde velileri zor durumda bırakan zorunlu bağış uygulamasını neden bitirmiyorsunuz?
Bu ve bunun gibi onlarca sorunu çözme yetki ve sorumluluğu Sayın Tekin ve başında bulunduğu Milli Eğitim Bakanlığı’na aittir. Eskişehir’de eğitimin sorunları belediyelerimiz suçlanarak çözülemez. Sayın Bakan okul ihtiyacının karşılanması arayışında samimi ise, işe haksız ve maksatlı suçlamaları bir kenara bırakıp, yerine yapıcı diyaloğu geliştirerek başlamalıdır.
Gerek büyükşehir gerekse ilçe belediyelerimiz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da geleceğimiz evlatlarımızın eğitim ihtiyacına katkı sağlayacak adımlarda her tür desteği tereddütsüz vermeye hazırdır.”