Türkiye ve Sudan arasında Ticaret ve Ekonomik Ortaklık Anlaşması TBMM Dışişleri Komisyonu'nda onaylandı. Anlaşmayla Türkiye, Sudan'dan büyükbaş ve küçükbaş hayvan, et, tereyağı, yumurta, bal, patates, domates, sarımsak, üzüm, buğday, arpa, yulaf ve mısır gibi tarım ürünleri ithal edecek.İthal edilecek ürünler için yüzde 100 kota içi tarife indirimi uygulanacak. Dikkat çeken bir madde ise Türkiye'nin Sudan'dan sıfır vergi ile 500 ton at, eşek, katır ve bardo eti ile 500 ton sığır, domuz, koyun, keçi, eşek, katır veya bardoların yenilen sakatatlarını da ithal edecek olması.
Komisyon üyesi olan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer onaylanan anlaşma üzerine Türkiye’de girdi maliyetleri nedeniyle hayvancılığın bitme noktasına geldiğine dikkat çekerken, kapsamlı politikalar uygulanarak Türkiye’deki üreticilerin desteklenmesi gerektiğini söyleyerek şu ifadelere yer verdi;
“Türkiye’de hayvancılığı bitirdiniz”
“Eskişehir’de Beylikova ilçemiz ‘süt diyarı’ olarak anılır. Ama şimdi Beylikova’da insanlar süt bulamıyor, hayvan bulamıyor. Hayvancılık bitme noktasında. Ama bakıyoruz önümüze getirdiğiniz bu anlaşmanın ekleri arasında ek 1.2b Türkiye'nin Tarım Ürünlerinde Kota Bazı Tavizleri başlıklı belge uyarınca, yüzde 100 kota içi tarife indirimi uygulanarak Sudan'dan ithal edilecek ürünler arasında; 50 bin büyükbaş, 2 bin küçükbaş hayvan, 8 bin ton et, 2 bin ton tereyağı, 2 milyon yumurta, 500 ton bal, 5 bin ton patates, 5 bin ton domates, 1 bin ton sarımsak, 2 bin ton üzüm, her biri 5 milyar ton olmak üzere buğday, arpa, yulaf, mısır, 2 bin ton buğday unu yer almaktadır. Bu ürünlerin istisnasız tamamı Türkiye'de yetiştirilmektedir. Sudan'dan yapılacak bu ithalatın belirtilen şekilde düzenlenmesi iç piyasanın ve kendi üreticilerimizin aleyhine olacaktır” dedi.
Kendi üreticimizi destekleyelim
Türkiye’nin böyle anlaşmalarla ithalata bağımlı hale getirilmesine itiraz ettiklerini söyleyen Çakırözer, şu sözlerle devam etti;
“Tarım ve hayvancılık sektöründeki sorunları, üreticilerimizi korumayı esas alan kapsamlı politikalar uygulayarak aşmak yerine, et ithal ederek fiyatları düzenlemeye çalışmak ülkemiz için son derece olumsuz bir tablo yaratmıştır, yaratacaktır. İktidarın yanlış tarım ve hayvancılık politikaları nedeniyle her iki sektörün de büyük yara aldığı ve işsizliğin her geçen gün tırmandığı ülkemizde üreticilerimizin haklarını korumak bizim Komisyonumuzun temel görevi ve ödevi olmalıdır. Şimdi önümüzdeki anlaşmada da ‘vergisiz 50 bin büyükbaş hayvan gelecek, 2 bin ton tereyağı gelecek, 2 bin ton üzüm gelecek’ diyor. Bunların hepsi aslında rakam gibi gördüğünüz şeyler, bizim kendi çiftçimizin her gün ürettiği şeyler. Adı Sudan olur, başka bir ülke olur, hiçbirine karşı ön yargımız yok. Sorunları olan ülkeler olabilir, yoksul olabilirler ama vergi verenlerin vergisinin harcanacağı herhangi bir anlaşmada bizim kılı kırk yarmamız gerekir.”
Alınmış bir arazi yoktu
Çakırözer görüşmelerde Türkiye’nin Sudan’da tarım yapmak için kiraladığı arazi ile iki ülke arasında kurulan şirket ve bu şirket üzerinden 10 yıldır hiçbir iş yapmadan yönetim kurulu üyelerine ücret ödemesi konusunda da eleştirilerde bulundu.
Çakırözer, “Sudan’da 1 milyon dönüm arazi kiralayacağız diye şirket kurduk. 2014 yılında Türk Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık AŞ. kuruldu. 1 milyon dönümlük arazi kiralanacaktı. Orada pamuk, soya, susam, muz, mango üretilecekti, bunlar hem Sudan'a hem Türkiye pazarına girecekti. Ama ne oldu bu şirket battı. Bu süre zarfında batarken de 2018'den sonra yani battı diye resmî olarak açıklama yapılarak gerekli işlem yapılana kadar yönetim kurulu üyelerinin her biri huzur hakkı aldılar, maaş aldılar. Peki, arazi var mıydı? Alınmış bir arazi yoktu! Sadece 2021 yılında yönetim kurulu, başkan ve üyelerine huzur hakkı ve ikramiye olarak bizim vergilerimizden 419 bin 965 lira harcama yapılmış. Resmen bir masal 10 yıl sürmüş. Bizim vergilerimizden yönetim kurulu üyeleri faydalanmış. Olan 85 milyonun vergilerine oldu” dedi.