Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci yıl dönümünü TBMM’de kürsüden kutlayan Çakırözer, “Kıbrıs Barış Harekâtımızın 50'nci yıl dönümünü ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlu olsun. Barış Harekâtımızın 50'nci yıl dönümünde kardeş Kıbrıs Türkünün, KKTC'nin haklı davasına hep tam destek veren Gazi Meclisimizin bir üyesi olarak kürsüde olmak büyük bir onur. Harekâtı gerçekleştiren devlet adamlarımız Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan, Ali Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş ile aziz Kıbrıs şehitlerimiz ve kahraman gazilerimizi minnetle anıyorum. Yaşasın Kıbrıs Türk'ü, yaşasın egemen ve bağımsız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti!” dedi.
Harekatın 50. Yılını TBMM’de kutladı
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci yılı ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma ile kutladı.
“Barış Harekâtı'nın 50'nci yıl dönümünde Kıbrıs Türkünün, KKTC'nin haklı davasına hep tam destek veren Gazi Meclisimizin bir üyesi olarak kürsüde olmak büyük bir onur” diyerek söz alan Çakırözer, konuşmasında şunları söyledi:
“50 yıl önce bu tarihî kararı cesaretle alarak hayata geçiren Cumhuriyet Halk Partimizin bir ferdi olarak da her Cumhuriyet Halk Partili gibi ben de Barış Harekâtını ömrümüzün sonuna kadar taşıyacağımız ve evlatlarımıza miras bırakacağımız bir şeref madalyası anlamı taşıdığını vurgulamak isterim. Hem Kıbrıs konusunda emperyalist güçlerin tüm baskılarına ‘Yeni bir dünya düzeni kurulur, biz de yerimizi alırız’ diyerek rest çeken 2'nci Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız İsmet İnönü'yü hem de egemen güçlerin oyalama taktiklerine ‘Dur!’ diyerek harekât kararı alan ve bu süreci kararlı ve dik bir biçimde başarıyla sonuçlandıran dönemin Başbakanı ve Genel Başkanımız merhum Bülent Ecevit'i saygı ve minnetle anıyorum. Tarihî kararın alınmasında hükûmet ortağı olarak söz sahibi olan merhum Necmettin Erbakan'ı, Kıbrıs Türkünün bağımsızlık mücadelesinin öncü isimleri Doktor Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş'ı, Kıbrıslı mücahitlerimizi ve harekâtın yürütülmesinde sorumluluk üstlenen tüm siyasi, askerî yetkilileri yine saygıyla, minnetle, rahmetle anıyorum.”
“KKTC’nin istikbali milli davamızdır”
Kıbrıs Barış Harekatı’nın Kıbrıs Türküne yapılan zulmü, soykırım girişimlerini sona erdirdiğini ve Kıbrıs'ın Yunanistan'a ilhakını önlediğini belirten Çakırözer, “Kıbrıs Türkünün varlığını güvence altına almış ve adaya 50 yıldır sürmekte olan barışı ve istikrarı getirmiştir. Merhum Ecevit Kıbrıs Barış Harekâtıyla Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün yalnızca ulusal egemenlik ve tam bağımsızlık vizyonunu değil, aynı zamanda ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesini de bir kez daha tüm dünyaya göstermiştir. Şanlı tarihimizde müstesna yeri olan Kıbrıs Türkünün bu özgürlük mücadelesi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin istikbali millî davamızdır ve sonsuza kadar da millî davamız olmaya devam edecektir” dedi.
“Genel Başkanlarımız, Kıbrıs gazilerimizle KKTC’de”
“Türkiye, egemenlik mücadelesinde, Kıbrıs Türk halkının sonsuza kadar yanında gurur ve kıvançla yer alacaktır” diyen Çakırözer, 50’nci yıl kutlamalarında Türkiye’nin de iktidar ve muhalefetiyle en üst düzeyde törenlerde yer aldığına dikkat çekerek, “Genel Başkanımız Özgür Özel 1974 yılını simgeleyen 174 kahraman Kıbrıs gazimiz ile eski genel başkanlarımız, harekâtı gerçekleştiren kabinenin hayatta olan bakanlarından Önder Sav ve Barış Harekâtı'nın simgesi olan dönemin Dışişleri Bakanı Merhum Turan Güneş'in kızı Ayşe Güneş Ayata'yla birlikte bu coşkuya, bu heyecana ortak olmak partimizin, ülkemizin dayanışma, destek duygularını en üst düzeyde aktarmak için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndedir. Biz de Sayın Genel Başkanımızın bu ziyaretine Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Grubu olarak buradan, yüce Meclisimizden eşlik ediyor, KKTC'nin ve Kıbrıs Türk halkının barış ve özgürlük bayramlarını yürekten kutluyoruz” diye konuştu.
“Uluslararası tecrid kaldırılmalı, KKTC gözlemci olmalı”
Kıbrıs Barış Harekâtı'nın ana nedeninin Kıbrıs'ta iki halkın varlığını reddeden Rumların Kıbrıs Türkünü yok sayma ve yok etme girişimlerine dur demek olduğuna dikkat çeken Çakırözer, şöyle konuştu:
“Harekâttan elli yıl sonra Türkiye Cumhuriyeti olarak mücadelemizin önceliği, Türkiye ve KKTC olarak birlikte vermek zorunda olduğumuz en önemli nokta, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ve Kıbrıs Türk halkının üzerinden uluslararası tecridin kaldırılmasıdır. Kıbrıs'ta kalıcı barış ve istikrarın sağlanması için vazgeçilmez temel ilke bellidir: Adada iki eşit ve egemen halk ve iki devlet bulunduğu gerçeği kabul edilmelidir. KKTC'nin bağımsız ve egemen bir devlet olarak dünyaya tanıtılması noktasında bugüne kadar çaba gösteren tüm cumhuriyet hükûmetlerimize şükranlarımızı ifade etmek isterim. Ancak üzüntüyle ifade etmek isterim ki sınırlı bazı kazanımlar dışında bu hedefimizde gerçek anlamda başarılı olduğumuzu söyleyemeyiz. Elde edilen kazanımların sonuncusu, kısa süre önce KKTC'nin Türk Devletleri Topluluğuna gözlemci üye olarak kabul edilmesidir. KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar'ın Kazakistan'daki zirveye davet edilmemesi sonrasında bu vahim hatanın, bu yıl Azerbaycan'da yapılan Şuşa Zirvesi'nde tekrarlanmamış olması memnuniyet vericidir ve bu tavrın kalıcı hâle gelmesini beklemekteyiz.”