Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Kurtuluş Kapalı Pazaryeri’nden Estram işçilerinin henüz belli olmayan maaşlarına kadar önemli konular gündeme geldi. Başkan Büyükerşen soruları tek tek yanıtladı. 

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Haziran ayı olağan meclis toplantısında şehir gündemine dair önemli konular görüşüldü. Kurtuluş Kapalı Pazar Yeri’nin inşaatına Milli Emlak’tan gelen yazı nedeniyle başlayamadıklarını belirten Yılmaz Büyükerşen, “Son zamanda bu moda oldu. Hangi işe başlarsak son dakikada Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nden veya Valilik’ten izinin kaldırıldığı, tahsisin kaldırıldığı yönünde yazılar gönderilmek suretiyle onları yapmamız engellenmektedir” dedi.

Büyükerşen, “Kurtuluş Pazar Yeri’nin projeleri hazırlandı. Eskisinden daha modern bir kapalı pazar yeri olması için en ufak noktasına varıncaya kadar titizlik gösterdik. Tam ihaleye çıkaracağımız zaman Milli Emlak orası size tahsis edilmiştir. Bu tahsis, yıkıldıktan sonra tekrar Milli Emlak’a aittir diye yazı aldığımız için maalesef inşaat başlayamadık. Zaten son zamanda bu moda oldu.  Hangi işe başlarsak başlayalım ‘farklı yere tahsis edilmiş ve amacı doğrultusunda kullanılmış ya da yenilerek kullanılması gereken yerlere’ son dakikada Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nden veya Valilik’ten iznin kaldırıldığı yönünde yazı gönderilmek suretiyle yapmamız engellenmektedir. Ne yazık ki siyaset Eskişehir’de böyle değişiyor” dedi. 

Ben hiçbir tasarrufta bulunamam

Büyükerşen bölgede otopark yapılıp yapılamayacağı ve gelirinin de Eskişehirspor için gelir oluşturulup oluşturulamayacağı ile ilgili soruya ise şu şekilde cevap verdi, “Bizim olmayınca, esas mülk sahibi izin vermeyince bizim öyle bir tasarrufta bulunabilmemize imkan yok. Ben inşaata başlayamadığıma göre proje hazır olduğu halde demek ki mülkiyette ‘dur’ denilmiş bir durum var. Onun için ben hiçbir tasarrufta bulunamam. Ne Eskişehirspor’a ne ona ne buna. Hiçbir şekilde tahsis yapabileceğimi düşünemiyorum. Mülk sahipleri yapsınlar” 


Babamızın kesesinden veya kendi cebimizden verecek değiliz

Estram işçilerinin devam eden toplu iş sözleşme görüşmeleriyle ilgili bilgi isteyen AK Partili meclis üyesine yanıt veren Büyükerşen, “Türkiye’de biliyorsunuz her gün sabahleyin hem dolar hem altın durmadan fırlıyor. Değişen maliyetler karşısında mutabakata varmanın mümkün olmadığını siz de takdir edersiniz. Çünkü bir taraftaki yükseliş diğer tarafı etkilemeye başlıyor. Sendikalar da her gün artış istiyorlar. En son benim kulağıma gelen 40 bin TL’ye kadar çıkmışlardı. Tabi olacak iş değil. Hesap yapılıyor kesin bağlanmış bir pazarlık söz konusu değil. İnce ince hesap yapıyoruz. Babamızın kesesinden veya kendi cebimizden verecek değiliz. Rakamlar çok astronomik, dengelerin korunması lazım. Sendikalarla farklı farklı ince ince hesaplanması gerektiğini istedim. Durağan bir ekonomi fiyatları söz konusu değil Türkiye’de. Nereye kadar gideceğini bilen de yok kestiren de yok. Doğru düzgün hükümet uygulaması gelene kadar da böyle devam edecek tahmin ediyorum” dedi. 

Tramvay baştan aşağıya zararda

Her 100 kişiden 50’sinin toplu ulaşımda bedava taşındığını ifade eden Büyükerşen, “Tramvay baştan aşağıya zararda. Kent içi toplu taşımada taşıdığımız her 100 kişiden 50’si bedava. Böyle bir ekonomi olmaz. Hükümetin topyekûn iş hukukunda yeni bir kanun çıkarması gerek. Yoksa Türkiye allak bullak olacak. Dengesizlikler alacak başını gidecek, huzursuz kitleler daha fazla sosyal olaylara yol açabilir diye kişisel endişelerim olduğunu ifade etmek isterim. Bu böyle sürmez. Taşıdığımız yolcunun yarısı bedava. Açıklanan rakamlara hiç kimse inanmasın çünkü hesap var, kitap var. Sendikalar bir tane değil birkaç tane sendika var. Hepsi bir diğerini etkiliyor. Kesinleşmiş bir rakam yok. Bir gün içinde de sonuca bağlamak mümkün değil” şeklinde konuştu.

KAYNAK: Haber Merkezi

Editör: Şehir Gazetesi