Milli Savunma Bakanlığı, Kara Harp Okulu Sancak Devir Teslim ve Mezuniyet Töreni sonrasında kamuoyuna yansıyan görüntülerin ardından başlatılan idari ve disiplin soruşturmaları kapsamında, sıralı 3 disiplin amirine ve 5 teğmene "Silahlı Kuvvetlerden Ayırma Cezası" verildiğini bildirdi.
***
Alınan karar ülke gündeminde deprem etkisi yaratırken, Eskişehir’de de yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi.
CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, AK Parti Milletvekili Nebi Hatipoğlu’nun olayın yaşandığı ilk günlerde sosyal medya hesabından paylaşmış olduğu teğmenleri savunan açıklamasını silmesine atıfta bulunarak kendisine şu sözlerle yüklendi:
“4 Eylül tarihinde aşağıdaki paylaşımı yapıp sonra da silip, kaldıran AKP Eskişehir milletvekili Sayın Nebi Hatipoğlu; sizde, iktidar mensubu ve destekçisi diğer vekillerinizde Atatürk ilke ve devrimlerine bağlılık yemini ettiniz.
Alınan utanç verici ve hepimizin yüreklerini sızlatan, ruhunu karartan teğmenlerimizin ihraç kararından sonra şimdi acaba ne düşünüyorsunuz.”
***
Arslan’ın bu sözlerine, Hatipoğlu’ndan yanıt gecikmedi:
“Hemen fikirlerimi anlatayım, Sayın İbrahim Arslan. Bu paylaştığınız görüşüm, konu kamuoyunda konuşulurken ve tartışmanın içeriği “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı üzerinden yürürken paylaşıldı. Daha sonra ise soruşturma başladı ve bizler bilmediğimiz bazı verilere ulaştık. Milli Savunma Bakanımız da, ordu kaynakları da defalarca açıkladı: “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı ile ilgili en ufak bir sorun ya da soruşturma yok. Bu, sizin ihraçları çarpıttığınız ve kamuoyunu manipüle etmeye çalıştığınız alan. Yemine katılan 400 teğmen var, neden 5’i ihraç olsun? Tören öncesinde de tören esnasında da defalarca uyarılmalarına rağmen (Uyarı: Basın ve protokol önünde ayrı hareket edilmeyecek, törende önceden belirlenmiş akışa aynen uyulacak.) üstlerini dinlemiyorlar ve olay gerçekleşiyor. Olay anında bile “sakın yapmayın” deniliyor. Sonradan ortaya çıkıyor ki günler öncesinden, emre itaatsizlik cep telefonu grupları üzerinden planlanmış. Şimdi sevgili İbrahim Arslan, TSK bu gezegende disiplin beklentisi en yüksek ve yönetmeliği en katı ordudur. “Emir, demiri keser.” Ünlü sözdür, duymuşsunuzdur. Sen şimdi yazılı emre itaat etmeyeceksin, sahada komutanına itaatsizlik edeceksin ve bunun hiçbir sonucu olmayacak, öyle mi? Lütfen, ihraç gerekçesini okumadan, yalan-yanlış yorumlarla vatandaşlarımızı ordumuza karşı kışkırtmayalım. Siz de sözlerimi paylaşmışsınız, yine söyleyeyim: Ordu sadece vatanın değil; namusumuzun, haysiyetimizin de sigortasıdır. Sizinki de, Sayın İbrahim Arslan!”
***
Evet efendim; taraflar arasında yaşanan polemik bu şekilde.
Fark ettiğiniz üzere tartışmanın asıl konusu, teğmenlerin ihracından ziyade Hatipoğlu’nun konuyla ilgili paylaşımını silmiş olması.
Ve CHP Milletvekili İbrahim Arslan, bu sebeple AK Parti Milletvekili Hatipoğlu’nu topa tutuyor.
Kabul etmek gerekir ki kambersiz düğün olmaz misali; nerede bir tartışma var, Hatipoğlu orada.
Lakin bu sefer, doğrudan muhatabı olmadığı bir tartışmanın içerisine çekildiği de bir gerçek.
Şöyle ki:
Teğmenlerle ilgili kararı Hatipoğlu mu vermiş?
Hayır.
Hedef mi göstermiş?
Hayır.
Ne yapmış?
Önce teğmenleri savunan bir paylaşım yapmış, ardından bir sebeple silmiş.
Haddızatında; Arslan’ın, paylaşımını neden sildin diyerek Hatipoğlu’nu suçlaması konuyu saptırmaktan başka bir işe yaramayacağı kesin.
***
Kaldı ki İbrahim Arslan bir Milletvekili.
Gücü var, kudreti var…
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde konuyu ısrarla gündeme getirebilir, soru önergesi verebilir, kendisiyle aynı düşüncede olan vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşları ile yasal sınırlar içerisinde bu kararı protesto edebilir…
Ama paylaşımını sildi diye; Hatipoğlu’nu günah keçisi ilan etmeye çalışmanın, doğru bir yaklaşım olmadığını da kabul etmesi gerekir.
***
Ve son olarak efendim…
Meselenin özü yani teğmenlerin ihracı konusundaki düşüncemi de dipnot olarak paylaşmak istiyorum:
Yapılan büyük bir haksızlıktır.
Ve vicdanlarda açılan bu yara, sonsuza dek kapanmayacaktır.
Yorum sizlerin…
Bendeniz yarın yine buradayım.
Beklerim efendim…
GÜNÜN SÖZÜ:
Haksızlığa uğramak, haksızlık yapmaktan daha iyidir.
- Socrates