Aksaray Selçuklu döneminde önemli bir ticaret merkezi olmuştur. II. Kılıçarslan döneminde devlet başkenti Konya'dan Aksaray'a taşınmıştır. Bu nedenle Aksaray'ın Selçuklu Devleti'nin ikinci başkenti olduğu söylenebilir. Ancak, Aksaray'ın başkent olarak ne kadar süre kaldığı kesin olarak bilinmemektedir. Bazı kaynaklara göre başkent olarak sadece birkaç yıl kalmıştır bazı kaynaklara göre ise Aksaray başkent olarak yaklaşık 10 yıl kalmıştır.
Aksaray'ın başkent olarak seçilmesinde Aksaray’ın stratejik bir konuma sahip olması söylenebilir. Konya, Kayseri ve Niğde gibi önemli şehirlere yakındır. Bu konum Aksaray'ın askeri ve siyasi açıdan önemli bir merkez olmasını sağlamıştır.
Aksaray Selçuklu döneminde "Şehr-i Süleha" olarak da anılmıştır. Bu ifade şehre kötü insanların alınmamasından dolayı iyi insanların yaşadığı yer anlamına gelmektedir. Tarih boyunca birçok özel görevi üstlenmiş Aksaray şimdilerde ziyaretçilerini ağırlayan emekli bir kenttir.
Aksaray’ı kim kurdu?
Selçukluların Anadolu'yu fethetmesi ile Aksaray Selçuklu Devleti'nin önemli bir şehri haline geldi. Selçuklular ise Aksaray'ı önemli bir ticaret ve kültür merkezi haline getirdiler. Yani birbirinden beslenen iki kaynak oldular.
Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan ise 1170 yılında Aksaray'ı yeniden imar ederek şehirde bir saray yaptırdı. Bu saray nedeniyle de yerleşim yeri "Aksaray" adını alarak adını tarihe Aksaray olarak yazdırdı. Tüm şehir Aksaray olarak anılmaya başladı. Yani yakın tarihe bakıldığında Aksaray’ın kurucusu Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan olarak söylenebilir.
