Adıgüzel açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “O tablo bir yağlı boya tablo, bir sanat tablosu. Çallı gibi Türkiye'de klasik resmin önemli aktörlerinden bir tanesinin yapmış olduğu bir tablo. Peki, böyle bir tablonun Cumhuriyet Tarihi Müzesi'ne sergilenmek üzere ben göndermeden önce kaç kişinin haberi vardı? Hiç kimsenin haberi yoktu böyle değerli bir tablo olduğundan. Bu sadece bir kişinin bu kişi rektör de olsa sadece kendisine mahsus kendi odasında kendisine sergilediği bir eserdi. Bu kadar değerli bir tablo. Yani boyuta takılıp küçüktür büyüktür üzerinden bir tartışma, olayı sığlaştırmak anlamına geliyor. Bunun ideolojik farklı boyutlara çekilmesi ihtimalini göze alarak yaptık ama bu tablonun Eskişehir ve sanatseverlerle buluşması lazımdı. O tabloyla şu anda odamızdaki tabloyu yan yana getirdiğimizde boyut açısından bir fark yok aynı büyüklükte zaten. Tek sıkıntı şu anki iki tablonun boyutlarının eşitlenmesiyse bu sadece ideolojik olabilir. Bu konuda da benim söyleyebileceğim çok fazla bir şey yok. Burası bir kamu kurumu ve bütün kamu kurumlarında benzer bir kurumsal tablo var. Sadece bende olan bir şey değil yani bizim tercih ettiğimiz bir şey değil. Devlet kurumlarına gittiğinizde aynı şekilde standart tablo boyutunu görürsünüz. Diğer siyasi partilere de bakabilirsiniz, herhangi bir siyasi partide resimlerin mevcut genel başkanla Atatürk portresinin aynı boyutta olduğunu görürsünüz, biri büyük biri küçük değildir. Böyle bir şeyle gündeme gelmek benim tercih edebileceğim bir şey değil ama maalesef böyle bir şeyle maalesef gündeme gelmiş olduk” dedi.