Dün gece halbuki her şey Eskişehirspor’un lehine başlamıştı..

Erken gelen gol umutları arttırmış bu kez olacak sanmıştık..

İnananların daha doğrusu sahada varlıkları ve yoklukları belli olmayanların maçıydı dün geceki karşılaşma..

Genç yetenek dediğimiz isimler sahada adeta top bana gelmesin sevdasındaydı..

Öyle ki, o ihtiyar delikanlılar dediğimiz adamlar yürekleriyle ortaya koydukları inanmışlıklarıyla göze gelenler, bir de top bana gelmesin diyenler..

Hasan Hüseyin Acar..

Hasan Ayaroğlu..

Sadece bu ikisi değil elbet..

Ama dün takımlarına katkı yapmayan bu ikili ne hikmetse Eskişehir’de taraftarın önünde varlıklarını hissettiriyorlar..

Bir de kaleci Kayacan..

Yenilen gollere bakıldığında kahrolmamak elde değil..

Zor pozisyonları çıkaran bu isim kalesinde gördüğü iki golde de hatalı çıkışları takımın galibiyetine gölge düşürdü..

Bruno, Ofoedu her zamanki gibi oyundaydılar..

Sürekli koştular durdular..

Ama sahanın yıldızı vardı ki hakkını yememek gerek..

Kaan Kanak soldan her topu kapışında takımını atağa kaldıran, yüreğini ortaya koyan isimdi..

Birileri artık taşın altına elini değil gövdesini koymalı..

Yoksa yalan koşularla..

Yalan gösterilerle bu sezonun sonu gelmez..

Kimse dün geceki maçta 1 puana sevinmesin..

Zira kaçan üç puan..

Kaçan ilk galibiyet..

Herkes üzülsün..

Bu formanın hakkını veremeyene de zorla forma verilmesin..