Döviz kurlarının son dönemde gösterdiği inanılmaz yükseliş…

Her yeri kaplayan kara bulutlar ve panikatak yaşayan piyasalarımız…

Sonrasında ise bir gecede gerçekleşen yine inanılmaz bir düşüş…

Bu ani düşüş sonrasında oluşan bir bahar havası ve tekrar 12/8’e inen tansiyonlarımız…

Dahası bu düşüşü halay çekerek kutlayan bazı vatandaşlarımız...

Ne yaşadık biz efendim?..

                                                        ***

Pek çok vatandaşımızın, ekonominin genel halini döviz kurları üzerinden değerlendirmesi yıllar yılı süre gelen bir durum.

Gayrisafi yurt içi hasıla, kişi başı GSYH, işsizlik oranları, bütçe giderleri, ödemeler dengesi ve daha pek çokları…

Yüzlerce makroekonomik gösterge ve parametre bir yana, döviz kurları bir yana…

Öncelikle bu bakış açısının değişmesi şart.

                                                      ***

Bu noktada kitabın ortasından konuşalım derim:

Döviz kurlarının çok hızlı yükselmesi elbette istenmeyen bir durumdur. Ne var ki benzer şekilde sert bir düşüşün de pek çok ekonomik kayıplara neden olabileceği muhakkak.

Belki dolarizasyon eğilimini kırmakta bir miktar etkisi olabilir. Lakin asıl olması gereken döviz kurlarındaki volalitenin azalması ve tüm kesimlerin önünü görebilmesidir.

Bir diğer anlamda önemli olan kurun bulunduğu seviyeden ziyade dalga boyunun ne kadar az olduğudur.

İşte döviz piyasalarında istikrar dediğimiz de tam olarak budur.

                                                         ***

Tüm bu yaşananlardan sonra bendenizin kafasında oluşan deli sorular…

Merak edenlere bir örnekle açıklayayım efendim:

Bir Bulgar vatandaşı geçtiğimiz Pazartesi günü Edirne’ye geldi. Cebindeki 100 doları 17 liradan bozdurunca 1700 TL parası oldu.

Yedi, içti, gezdi, tozdu 500 lira harcadı. Salı sabahı memleketine dönecek. Bir baktı Dolar kuru 12 liraya düşmüş. Cebinde kalan 1200 lira ile tekrar 100 Dolar aldı ve memleketi Bulgaristan’ın yolunu tuttu.

Geldiğinde cebinde 100 dolar, giderken yine 100 dolar.

Peki harcadığı 500 lira kimin cebinden çıktı?..

Yanıt sizlerin efendim…

Bendeniz yarın yine buradayım.

Beklerim efendim…

GÜNÜN SÖZÜ:

Tam bağımsızlık ancak ekonomik bağımsızlıkla olur.

-       ATATÜRK