Eskişehir Hasan Polatkan Havalimanı kapanmanın eşiğinden döndü…
Deyim yerindeyse hemen herkesin kaderine boyun eğdiği bir noktada geç de olsa adalet yerini buldu.
Gurbetçi vatandaşlarımız ve Eskişehir’in duyarlı halkı, Gazeteniz Şehir, Belçika’da yayın yapan Gazete Türk ile Eskişehir basınından birkaç isim yaşananları kabul etmedi ve sonunda yanlış hesap Bağdat’tan dönmüş oldu.
Hasan Polatkan Havalimanından yurt dışı seferlerin başlamasıyla hepimiz büyük sevinç yaşadık. Oysa mevcut durum öncekiyle birebir aynıydı.
Havalimanı teknik ya da donanım olarak iyileştirilmiş miydi?
Hayır.
Havalimanı iç hat seferlerine başlıyor muydu?
Hayır.
Ne var ki topu topu 3 ay evvelki şartlara geri dönebildiğimiz, Brüksel seferlerini elimizde tutabildiğimiz için çok sevindik.
Bizimkisi deyim yerindeyse eşeği kaybedip yeniden bulmaktan ibaretti.
Hepsi o kadar…
***
Oysa pek çok şehre havalimanı konusunda ciddi yatırımlar yapılmamış mıydı?
Yapımı devam edenler hariç, Türkiye’de 58 tane sivil havalimanı var. Ve son derece modern havalimanları bunlar…
Eskişehir bu noktada bir yatırım ya da hizmet almayı hak etmiyor muydu?
O halde hemen söyleyelim:
Geride bıraktığımız Cumartesi günü Rize-Artvin Havalimanının açılışı yapıldı.
Üstelik Rize-Artvin Havalimanı, 3 bin metrelik pisti, yıllık 3 milyon yolcu kapasiteli terminali, destek üniteleri ve diğer birimleri ile muhteşem bir havalimanı olmanın yanı sıra Dünyada denize dolgu yapılarak inşa edilen 5. havalimanı durumunda.
***
Evet efendim…
Ülkemizdeki 58 tane havalimanından bazı örnekler paylaştık.
Bu noktada önemli bir ayrıntıya dikkat çekmekte fayda var:
Yukarıda saydığımız 6 ilin merkez nüfusu toplamı yaklaşık 900 bin kişi. Eskişehir’in nüfusu ise tek başına 6 ilin merkez nüfusunun toplamı kadar. Dahası gurbetçi vatandaşlarımız ile il dışından gelen üniversite öğrencilerini hesaba katmadığımız halde…
Lakin havalimanı ve uçak seferleri konusunda bir bu illere bakın bir de Eskişehir’e…
Hemen her konuda olduğu gibi Eskişehir yine yokları oynuyor. Bu noktada da en büyük görev elbette şehrin kurmaylarına düşüyor.
Ne var ki işin o tarafını ne siz sorun ne ben söyleyeyim efendim…
Ne diyelim?
Bir kez daha ‘doğduğun şehir kaderindir’ diyelim…
Bendeniz yarın yine buradayım.
Beklerim efendim…
GÜNÜN SÖZÜ:
Zaman gelir, sessizlik ihanet olur.
