Siyasi Partiler Yasasına göre bir siyasi partinin gelecek seçimlere katılabilmesi için 81 ilin en az yarısında teşkilatlarını kurmuş olması ve seçimlerden en az 6 ay önce olağan büyük kongresini gerçekleştirmiş olması gerekiyor.

Demokrasi ve Atlım Partisi kısa adıyla DEVA Partisi 1. şartı geçen süre zarfında gerçekleştirdi. 43 ilde kongre ve teşkilatlanmasını gerçekleştiren Deva Partisi yarın da 1. Olağan Kongresini yaparak 2. koşulu da yerine getirmiş olacak.

DEVA Partisi bildiğiniz üzere çiçeği burnunda bir parti. 9 Mart’ta kurulan bir partinin pandemi faktörüne rağmen bu kadar kısa sürede teşkilatlanması ve 12 Aralık’ta 29 Aralık için büyük kongre kararı almasının tek bir açıklaması olabilir.

Deva Partisi üst yönetimi tarafından erken seçim bekleniyor...

Yarın yapılacak kongrenin ardından DEVA Partisi, 29 Haziran itibariyle seçimlere katılabilme hakkını kazanmış olacak.

Ali Babacan kısa sürede büyük bir iş başarmış gibi gözükse de bir takım sorunlara da davetiye çıkartmış görünüyor.

Eskişehir teşkilatındaki sorunlar bu konuda en somut örneklerden biri. Büyük umutlarla kurucu İl Başkanlığı görevi verilen İsmail Haşim Ateş’e teşkilat içinden yoğun tepkiler var.

Ateş’in etkisiz kaldığı, gerekli gayreti göstermediği tepkiye konu olan noktalarda başı çekiyor. Bununla birlikte İl Başkanı Haşim Ateş’in, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın “merkez parti” söylemlerine aykırı açıklamalarda bulunması teşkilat içerisindeki tansiyonu artıran bir diğer sebep olarak öne çıkıyor. ‘Benim bildiğim şeyleri bana söylemeyin’ ifadeleriyle ortaya koyduğu tavır da söz konusu ayrışmayı artıran önemli bir faktör olarak ifade ediliyor.

Özetle Haşim Ateş ile teşkilat arasında senkronizasyon bir şekilde sağlanamıyor.

Hal böyle olunca da DEVA Partisi’nin olası bir erken seçimde Eskişehir’de başarılı olma şansının olduğunu söylemek oldukça zor.

Eskişehir teşkilatı içerinde yaşanan sorunlar diğer şehirlerde de ortaya çıkarsa, erken seçimin DEVA Partisi için pek de hayırlı olacağı söylenemez.

*****

BAHAR BİLEN’İN AÇIKLAMALARI KAVGANIN FİTİLİNİ ATEŞLEDİ

Eskişehir Lokantacılar Odası Başkanı Bahar Bilen bir anda ülke gündemine oturdu desek yeridir.

 Söz konusu süreç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisinin grup toplantısında Eskişehir Lokantacılar Odası Başkanı Bahar Bilen’in açıklamalarını dile getirmesiyle başladı.

Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında:

 Sayın Bahar Bilen şöyle diyor 'virüsün kaynağı biz değiliz. Bizi cezalandırmasınlar artık. Esnaf üzerinden tedbir kararları üretirseniz, bu işin üstesinden gelinmez gelemiyor da zaten. Bu insanlar ne yiyip, ne içiyor, kirasını nasıl ödüyor, evine nasıl ekmek götürüyor? Kimse sormuyor, kimse bilmiyor. Bunlara acil destek olunması, asgari düzeyde ödenek sağlanması lazım' diyor. Doğru mu? Doğru" açıklamasında bulunmuştu.

Bahar Bilen’in açıklamaları bir anda ülke gündemine otururken kendisine yanıt Eskişehir Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu eski Başkan Vekili Hasan Kuzudan geldi.

Hasan Kuzu:

"Bizler devletimizin bizim için yaptıklarının farkındayız. Sayın Eskişehir Lokantacılar Odası Başkanı Bahar Bilen bu ne yaman çelişkidir. Ulusal kanallarda 'Meslektaşlarım aşsız, işsiz' diye haber yaptırıyorsun ama pandeminin ortasında 1 ay önce odaya 180 bin TL'ye makam arabası alıyorsun. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? Madem esnafımız erzak yardımı alacak duruma geldi sen neden 180 bin TL'lik makam aracı alıp biniyorsun? Madem 180 bin TL bütçemiz var bu parayı 500 TL'den 360 esnafına dağıtsaydın biz de o bağışların gerçekçiliğine biraz da olsa inansaydık. Maalesef bugün itibari ile söylemleri ve yaptıkları birbiri ile uyuşmayan bir başkan komedisi izliyoruz" açıklamasında bulundu.

Kuzu’nun, Bahar Bilen’e yönelik açıklamaları bu şekilde. Kim haklı kim haksız bu konuda yorumu sizlere bırakıyorum.

Lakin bir gerçek var o da bu konunun daha çok su götüreceği…

Ne diyelim

Bekleyip göreceğiz...

Bendeniz yarın yine buradayım.

Beklerim efendim…