Defalarca dile getirdik… Porsuk Çayı, doğanın Eskişehir’e harika bir armağanı… “Bulunmaz nimet” dense yeridir.

“Göz bebeği gibi korunması” gerekir.

Gereken yapılıyor mu?

Ne gezer?

Tam tersi yapılıyor.

“Göz bebeği gibi korumak” şöyle dursun katlediliyor.

“Can suyu” olarak değerlendirilmesi gerekirken “canlı yaşamaz” hale getiriliyor.

Anımsanacaktır.

Daha yakınlarda çok sayıda balık öldü.

Üzüntü ve endişe yarattı.

Yetkililerden ilgilenenler oldu.

“Balık ölümlerinin nedeni araştırılıyor” da denildi.

Denilmesine denildi de sonrası meçhul…

Kamuoyuna yapılmış bir açıklama yok.

“Balık ölümlerinin nedeni” bulundu ise bile kamuoyuna açıklanmadı.

Sanki “unutulmaya bırakıldı” gibi…

Nedenini anlamak çok zor…

Toplu balık ölümleri sonrasında anlaşılmayan bir şey daha var.

O da Büyükşehir Belediyesi’nin başında bulunanların tavrı.

Büyükşehir belediye Başkanı’nın kendisine verdiği bir unvan var.

“Porsuğu kurtaran başkan” diyor.

Kendisine böylesi bir unvan veren Belediye Başkanı’nın toplu balık ölümlerine kayıtsız kalması düşünülebilir mi?

Elbette ki hayır…

Anında müdahil olması gerekir.

Gerekeni yapmak şöyle dursun oralı bile olmadı.

Ne müdahil oldu ne de ağzını açıp tek laf etti.

“Beni ilgilendirmez” der gibi bir tavır sergiledi.

Kayıtsızlığı yalnızca bununla sınırlı değil…

Porsuk Çayı’nda yaşanan üzücü olaylar var.

İnsanlar düşüyorlar… Ne yazık ki yaşamını yitirenler de oluyor.

Son olarak iki küçük çocuk yaşamını yitirdi.

Anımsamak bile insanın yüreğini sızlatıyor.

Böylesi olaylar “dikkat etsinler” denilip geçiştirilemez.

“Önlem almak” gerekiyor.

Bu konuda yapılmış öneriler var.

“Gerçekleştirilemeyecek” türden değiller.

Kolayca gerçekleştirilebilirler.

Büyükşehir Belediyesi’ne yazılı olarak da iletildiler.

Ne yazık ki dikkate alınmadılar.

Büyükşehir Belediyesi’nin başında bulunanlar tam anlamıyla “vurdumduymazlık örneği” sergiliyorlar.

Onlar böylesi bir tavır sergilerken olayları önemseyen kurumlar da var.

Örneğin Eskişehir Emniyet Müdürlüğü…

Bir eğitim çalışması gerçekleştirdi.

Konusu “suda boğulma olayları ve kıyıdan kurtarma…”

Gerekli bir eğitim…

Katılanlar arasında Büyükşehir Belediyesi görevlileri de var.

Konu AKUT görevlileri tarafından anlatıldı.

Eğitimde yapılan teorik bilgilendirme…

İşin bir de uygulaması var.

Uygulamada teorik bilginin yanı sıra malzeme de gerekiyor.

Emniyet Müdürlüğü’nün bu konuda da yaptıkları var.

Suya düşme olaylarında kullanılmak üzere 30 halat atar (kurtarma ipi), 4 adet can yeleği ve bir teleskopik merdiven alındı.

Dahası, Porsuk Çayı kenarındaki işyerlerinin sahipleri ile de görüşülecek.

Onlardan da “ipli can simidi alarak işyerlerinde bulundurmaları” istenecek.

Yararlı bir girişim…

Umarız ki olumlu sonuç verir.

Vurdumduymazlığa karşın duyarlılık örneği…

Merak ediyoruz… Büyükşehir Belediyesi’nin başında bulunanlar bu örnek karşısında ne düşünüyorlar ki?

Bilemiyoruz…

Umarız ki, görev ve sorumluluklarını anımsarlar.

Emniyet Müdürlüğü’nün çalışmalarına bakıp “işin ucundan tutma” gereği duyarlar.

Tamam bu işler, “reklam malzemesi” olarak pek bir işe yaramazlar.

Ama “hayır duası” almalarını sağlar.

Aslında buna fazlasıyla gereksinimleri de var.

Söylenecek daha çok şey bulunuyor.

Ama neyse…

Bakalım ne yapacaklar?